Views: 0
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İranlı mevkidaşı Abbas Erakçi ile Doha’da bir araya geleceklerini kaydederek, “Görüşmenin, (Suriye’deki) durumun istikrara kavuşmasına yardımcı olacağını umuyorum.” dedi.
ABD’li gazeteci Tucker Carlson’a Moskova’da mülakat veren Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD-Rusya ilişkilerinden Suriye’deki son duruma kadar birçok başlıkta soruları yanıtladı.
Lavrov, Suriye’deki son gelişmeleri yakından takip ettiklerini, güncel durumu Astana Süreci ilkeleri ışığında yeniden nasıl ele alabileceklerini Türk ve İranlı mevkidaşları ile görüşeceklerini belirtti.
Rus bakan, Suriye’deki durumun oldukça karmaşık olduğunu vurgulayarak, “Bu karmaşık bir oyun. Pek çok aktör işin içinde. Bu hafta için planladığımız görüşmenin, (Suriye’deki) durumun istikrara kavuşmasına yardımcı olacağını umuyorum.” değerlendirmesini yaptı.
“İdlib bölgesindeki anlaşmaların sıkı bir şekilde uygulanmasına geri dönme ihtiyacını tartışacağız. Çünkü İdlib çatışmasızlık bölgesi, teröristlerin Halep’i ele geçirmek için harekete geçtiği yerdi.” şeklinde konuşan Lavrov, görüşmede bu hususları da ele alacaklarını belirtti.
Astana Süreci kapsamında Rusya, Türkiye ve İran olarak düzenli toplantılar yapıldığını anımsatan Lavrov, bu yılın sonu ya da 2025 başında da bir toplantı planladıklarını aktardı.
Beşşar Esed’le ilgili soruya doğrudan bir yanıt vermeyen Lavrov, daha ziyade Suriye’deki mevcut durumun ne şekilde ele alınacağına odaklandıklarını ima eden yorumlar yaptı.
Heyet Tahrir Şam’ı (HTŞ) kimin finanse ettiği ya da yönlendirdiği ile ilgili bir soruya da yanıt veren Lavrov, “Bu konuda bazı bilgilerimiz var. Kamuya açık bilgilere göre Amerikalılar ve İngilizler ve bazı diğerleri bu grupları destekliyor. Bazı kişiler ise, İsrail’in durumu daha da kötüleştirmeye çalıştığını, böylece dikkatlerin Gazze’den başka yere çevrileceğini söylüyor.” dedi.
ABD ile Rusya’nın savaşta olduğunu söyleyemem
Lavrov, “Sizce ABD ve Rusya birbirleriyle savaş halinde mi?” şeklindeki bir soruya, “Ben öyle olduğunu söylemem. Her halükarda, bu bizim istediğimiz bir şey değil. ABD gibi büyük bir ülkeyle normal ilişkilere sahip olmak isteriz. Rusya ile ABD’nin işbirliği yapamaması için hiçbir sebep görmüyoruz.” şeklinde yanıt verdi.
ABD’nin Ukrayna’yı savaşması noktasında finanse etmesiyle ilgili soruya da cevap veren Lavrov, “Ukraynalılar, uzun menzilli silahlarla yaptıklarını Amerikan askerlerinin doğrudan desteği olmadan yapamazlardı. Bu, şüphesiz ki tehlikeli bir durum. Biz bu durumu daha da kötüleştirmek istemiyoruz.” yorumunu yaptı.
Rusya olarak her türlü olasılığa hazır olduklarını ifade eden Lavrov, “Ancak Rusya’nın meşru güvenlik çıkarlarına saygı temelinde müzakereler yoluyla barışçıl bir çözümü tercih ederiz.” diye konuştu.
Ukrayna savaşındaki ölü sayısını Gazze ile mukayese etti
Rusya Dışişleri Bakanı, Rusya-Ukrayna savaşında ne kadar insanın hayatını kaybettiğiyle ilgili Ukrayna’nın net bir açıklama yapmadığını ancak bir keresinde Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin bu sayının 80 binden az olduğunu söylediğini hatırlattı.
Lavrov, bu hesaba göre Gazze’de son 1 yılda yaklaşık 45 bin kişinin İsrail saldırılarında öldürüldüğünü, Ukrayna savaşında ise (2014’ten bu yana) 10 yılda bunun yaklaşık 2 katı insanın hayatını kaybettiğini söyledi.
Boris Johnson, İstanbul’da varılan anlaşmayı sabote etmişti
Öte yandan Lavrov, Nisan 2022’de Ukrayna’nın İstanbul’daki buluşmada bir barış anlaşması taslağını kendilerine sunduğunu ve kendilerinin bu taslağı kabul etmeye hazır olduklarını hatırlattı.
Lavrov, dönemin İngiltere Başbakanı olan Boris Johnson’ın delegasyon başkanı olarak anlaşmaya mani olduğunu savunarak, ABD’nin de bu sürecin arkasında olabileceğini ima etti.
Johnson için, “Kendisi çok öngörülebilir biri değil.” diyen Lavrov, “Peki, bunu ABD hükümeti adına mı yapıyordu yoksa bağımsız olarak mı hareket ediyordu?” sorusuna, “Bunu bilmiyorum, tahmin de etmek istemem. Ancak şu bir gerçek ki, bu ‘sözde’ durumda Amerikalılar ve İngilizlerin liderlik yaptığı açık.” diye yanıt verdi.
Lavrov ayrıca, ABD Başkan Joe Biden’ın seçilmiş başkan Donald Trump’a olabildiğince fazla yük bırakmak isteyeceğini de ileri sürdü.
İstanbul’da kabul edilen ilkeler temelinde müzakerelere hazırız
ABD’nin seçilmiş başkanı Trump’ın Ukrayna savaşını sona erdirme vaadi olduğunun hatırlatılması ve hangi koşullarda bunun mümkün olacağının sorulması üzerine Lavrov, “14 Haziran’da Devlet Başkanı Putin bir konuşmasında buna değindi. İstanbul’da kabul edilen ilkeler temelinde müzakerelere hazır olduğumuzu yineledi.” karşılığını verdi.
Ukrayna’nın askeri olmayan bir statüde olması ve NATO’nun bu sürecin hiçbir şekilde parçası olamayacağını vurgulayan Lavrov, bu koşulların o dönem Johnson tarafından kabul edilmediğini anımsattı.
Mülakatın bir bölümünde Trump’a da temas eden Lavrov, “Onunla birkaç kez görüştüm. Bence çok güçlü bir insan, sonuç odaklı ve hiçbir konuda ertelemeyi sevmeyen birisi. Bu benim izlenimim, müzakerelerde dostça bir tavrı var. Ama bu, onun Rusya yanlısı olduğu anlamına gelmez.” dedi.
Trump döneminde Rusya’nın çok ciddi yaptırımlara maruz kaldığını da hatırlatan Lavrov, Trump yönetimiyle de çalışmaya hazır olduklarını dile getirdi.
Nükleer savaş tehlikesi
ABD ile Rusya arasında olası bir nükleer savaş tehlikesine ilişkin bir soruya da yanıt veren Lavrov, bu konuda Amerikalı ve Batılı yetkililerin bazı açıklamalarının “tehlikeli” olduğunu savundu.
Lavrov, ABD’li bazı yetkililerin nükleer silahlarla ilgili açıklamalarında “Bir durum olursa bundan Avrupa etkilenir” diye konuştuklarını, bir diğer deyişle ABD’nin bundan etkilenmeyeceğini savunduklarını belirtti.
Rus bakan, “ABD’nin de böyle bir olasılıkta etkileneceğini mi söylüyorsunuz?” sorusuna, “Evet söylediğim bu.” diye karşılık verdi.
Kendilerinin nükleer bir savaş istemediklerini ifade eden Lavrov, Putin’in bu konuda müzakereler ışığında uzlaşma sağlanabileceği şeklindeki açıklamalarına atıf yaptı.