Views: 0
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, DAÜ Rektörlüğü görevinden istifa eden Aykut Hocanın ve ekip arkadaşları ile ilgili bir açıklamada bulunarak, “Hükümetin ve VYK’nın tüm sorumluluk Hocanın ve ekibindeymiş gibi tavrı kabul edilemez” dedi.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman Aykut Hocanın’ın DAÜ’deki Rektör görevinden ekip arkadaşları ile birlikte istifa etmesinin ardından sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı.
Tüm sorumluluğun Aykut Hocanın ve ekibininmiş gibi davranılmasının kabul edilemez olduğunu ifade eden Tufan Erhürman, “Ayrıca mesele sadece Sn. Hocanın ve arkadaşlarıymış, DAÜ’de yapısal sorunlar yokmuş gibi bir yaklaşım da kesinlikle yanlıştır” dedi.
DAÜ’nün bir an önce siyasetten arındırılması gerektiğinin altını çizen Erhürman, “Yönetimler uzmanlaştırılmalı, profesyonelleştirilmeli ve özerkleştirilmelidir” dedi.
Tufan Erhürman’ın tam paylaşımı şu şekilde:
“DAÜ’deki çalkalanmanın ardından DAÜ Rektörü Sevgili Aykut Hocanın ve çalışma arkadaşları istifa etti.
Sevgili Hocanın, başarılı bir akademisyen ve dürüstlüğünden kimsenin kuşku duymadığı bir insandır. Elbette bu süreçte kendisinin ve çalışma arkadaşlarının hatası ve eksikliği olmuştur. Ama hep söylediğimiz gibi ‘Hükumet’in ve VYK’nın sanki bütün sorumluluk Sn. Hocanın ve ekibindeymiş gibi bir tavır içine girmesi kesinlikle kabul edilemez.
Ayrıca mesele sadece Sn. Hocanın ve arkadaşlarıymış, DAÜ’de yapısal sorunlar yokmuş gibi bir yaklaşım da kesinlikle yanlıştır.
DAÜ, bir an önce KIB-TEK, Kooperatif Merkez Bankası, Vakıflar Bankası ve Kalkınma Bankası gibi kuruluşlarla birlikte siyasetten arındırılmalı, yönetimler uzmanlaştırılmalı, profesyonelleştirilmeli ve özerkleştirilmelidir.
Bunların yanında yeni dönemde uzun süreli bir vekaletle kurum siyasetin müdahalelerine daha da açık hale getirilmemeli, demokratik ve kurumsal süreçler en kısa süre içerisinde işletilmelidir.
Ayrıca daha önce de belirttiğimiz gibi DAÜ’nün mali yapısı artık nicelik değil, nitelik odaklı bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Bu noktada gündeme getirdiğimiz, mahalli gelirlerin veya en azından Mağusa’nın mahalli gelirlerinin belli bir oranının DAÜ’de kriterler çerçevesinde mali öngörülebilirliğin sağlanması açısından değerlendirilmesi önerisi üzerinde mutlaka ciddi biçimde çalışılmalıdır.
Sn. Hocanın ve çalışma arkadaşları günah keçisi değildir. VYK ve “Hükumet” kendilerini sorumluluktan kurtarmak için boş bir çaba içine girmemeli, açılan alan, yapısal ve mali sorunlarla ilgili gerçek çözüm önerilerinin tartışılıp hayata geçirileceği bir fırsata çevrilmelidir.
CTP olarak, DAÜ’nün bu ülkenin göz bebeği olan kurumlarından biri olduğunun bilinciyle, bu dönemde gerek Meclis içinde gerek Meclis dışındaki çalışmalarımızın odağında bu yaklaşım olacaktır.”