Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis: Türkiye’nin tezini değiştireceğini umut ediyoruz

6
Konstantinos Letimbiotis
reklam alani

Views: 0

Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis, Türkiye’nin tezini değiştireceğini umut ettiklerini söyledi.

Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis, “Haravgi” gazetesine verdiği söyleşide, “Türkiye’nin şimdiki tezlerini değiştireceğini umut ettiklerini” ifade etti.

Haravgi gazetesine göre, Letimbiotis, söyleşi sırasında Kıbrıs sorununa ilişkin soruları yanıtlarken, Güney Kıbrıs ve Yunanisran’ın Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin ortak pozisyona sahip olduğunu söyledi.

Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in ortaklaşa düzenledikleri basın toplantısında Kıbrıs sorunundaki müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi yönünde benzer ifadeler kullandığı ancak Hristodulidis’in hükümetin 100 gününü değerlendirdiği basın toplantısında Guterres çerçevesinin olduğu şekliyle, örneğin kullanıcı konusunda, kabul edilmediği şeklindeki ifadesinin anımsatılması üzerine, Letimbiotis, Hristodulidis’in, müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden yeniden başlaması gerektiği konusunda net olduğunu söyledi. Letimbiotis, bu duruşun Yunanistan Başbakanı tarafından da dile getirildiğini ve farklı bir şeyin söylenmediğini ifade etti.

Letimbiotis, “Farklılıktan değil yorumdan bahsediyoruz, Yunanistan, müzakerelerin başlamasından önce, örneğin Guterres çerçevesi gibi önkoşulları ortaya koymamızı kabul ediyor mu” yönündeki soruyu yanıtında Miçotakis’in gönderdiği mesajın, “iki devlete dayalı çözüme ilişkin bir Türk ve Kıbrıs Türk söyleminin bulunduğu e üzerinde anlaşmaya varılan çerçeveden bile söz edilmediği” şeklinde olduğunu söyledi.

Letimbiotis, Miçotakis’in söylemlerine atıfta bulunarak, Miçotakis’in tutarlılıktan bahsederken Türk tarafının, (uzlaşıya dayalı) çerçeve dışındaki herhangi bir çözüm şekline ilişkin pozisyonu terk etmesi ve üzerinde anlaşmaya varılan çözüm çerçevesi temelinde görüşmelere dönmesi gerektiğini kast ettiğini ifade etti.

İkinci bir ayağın ise, görüşmelerin, Crans Montana’daki müzakereler sırasında üzerinde anlaşmaya varılanların kaybedilmemesi adına, kaldığı noktadan başlaması olduğunu ifade eden Letimbiotis, müzakerelerin kaldığı noktada ortaya çıkan, ele alınması gerektiği düşünülen konu varsa bunun müzakereler başladığı zaman görüşülmesinin mümkün olduğunu da belirtti.

“Türkiye’nin müzakere masasına söylemlerine rağmen geri döneceğini düşünüyor musunuz” şeklindeki soru üzerine Letimbiotis, Türkiye’nin ne şekilde davranacağını bilmelerinin mümkün olmadığını, kendilerinin dile getirdiği çizgide çabaları sarf etmeye devam edeceklerini söyledi.

Letimbiotis, bunun ötesinde tezlerini değiştirmesini umut ettikleri Türkiye’nin yeniden değerlendirme yapmasını ve üzerinde anlaşmaya varılan çerçeve temelinde müzakere masasına geri dönmesini umut ettiklerini kaydetti.

“Güney Kıbrıs’ın, Türkiye-AB ilişkilerindeki olumlu gelişmelerin Kıbrıs sorunuyla ilişkilendirilmesinin tehlikeli olduğunu düşünenlerin de bulunduğunun” sorulması üzerine, Letimbiotis, Hristodulidis’in, AB’nin Kıbrıs sorununa daha aktif katılmasına ilişkin önerisi içerisinde, tüm taraflar için, Kıbrıs sorununun çözümü aracılığıyla, Kıbrıs (Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler) ve Türkiye’nin kendisi için karşılıklı yarar sağlayan bir duruma ulaşılabileceğine inandığını söyledi.

Letimbiotis, Ggönderilen mesaj, Kıbrıs sorununun çözümünün tüm tarafların yararına olacağı şeklindedir” ifadesini de kullandı.

Güney Kıbrıs’taki EDEK ve DİKO gibi siyasi partilerin Kıbrıs sorununa ilişkin pozisyonlarının farklı olduğuna dair bir soru üzerine Letimbiotis, Hristodulidis’in pozisyonunun seçim kampanyasından itibaren bilindiğini, partilerin de Hristodulidis’in görüşlerini bildiğini ve seçimde de kendisini desteklediğini belirtti.

Siyasi partilerin görüşlerine saygı duyulduğunu belirten Letimbiotis, Kıbrıs sorununun muhalefet ya da koalisyon meselesi olmadığını, çözüme ulaşmak için tüm siyasi dinamik ve toplumun anlayışına gereksinim olduğunu da ifade etti.

Paylaş