Views: 0
TDP Genel Başkanı Avukat Mine Atlı, Avukat Seyhan Yıldırım’ın Girne’deki bürosunda silahlı saldırıya uğraması üzerine yaptığı açıklamada, “Elinde silahla rahatça dolaşabilen şehir eşkıyaları her an hepimizin karşısına çıkabilir.” dedi.
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Avukat Mine Atlı, Avukat Seyhan Yıldırım’ın Girne’deki bürosunda silahlı saldırıya uğraması üzerine bir açıklama yaptı.
Atlı, bugün sabah saatlerinde meydana gelen olaya işaret ederek, bacağından vurularak yaralanan Avukat Seyhan Yıldırım’a ve hukuk camiasına geçmiş oldun dileklerini ileterek, olayın vahametine ve avukatların güvenlik sorunlarına işaret etti.
Bir avukatın, üstelik Mahkemelerin hemen karşısındaki kendi ofisinde güpegündüz kurşunlanmasının, ülkedeki güvenlik seviyesinin bir ispatı, elinde silahla gezen şehir eşkıyalarının herhangi bir sosyal alanda herkesin karşısına çıkabilecek kadar rahat dolaşabilmesini de bu ülke güvenliğinin kimlerin eline bırakıldığının açık göstergesi olduğunu kaydetti ve “Demek ki bu insanlar her an birimizin karşısına çıkabilir” dedi.
Olayla ilgili birçok spekülasyon yapıldığını ancak bu gibi bir olayın “nedeni” ya da “sebebi” olamayacağını, saldırıya uğrayan kişilerin adının, kim olduğunun, kimin avukatlığını yaptığının sorgulanamayacağını kaydeden Mine Atlı, hukukun üstünlüğü algısının toplumda zayıflamasına sebep olarak da siyasi ve güç odaklarını gösterdi.
“Savunma hakkı esastır, bir avukat herkesi savunabilir. Mahkemeler de kişilerin kim olduklarına bakmadan bağımsız karar verir. Yargı kararları eleştirilebilir ancak toplumun yargıya ve mensuplarına düşmanlaşmasına yol açacak tavırlar takınılamaz. Adil yargılama hakkı nasıl bir suçla itham edildiğine bakmaksızın önemli bir insan hakkıdır. Avukatlar da bu sürecin önemli bir parçasıdır” diyen Mine Atlı, siyasetin her gün Anayasa’yı ihlal ettiği, polisin topluma güven vermekten uzak olduğu ülkelerde, hukuk alanında görevli olan kimselerin de kolaylıkla hedef tahtasına oturtulabileceğini vurguladı.
Mine Atlı açıklamasında, hukuk camiasında da ülkenin diğer tüm alanlarında da kendini dünden daha çok hissettiren güvelik sorununun Meclis’in ve sözde iktidarın en önemli gündem maddesi olması gerektiğini hatırlattı.