Views: 0
İki dönem Süt Kurumu Genel Müdürlüğü de yapmış olan CTP İskele Milletvekili Fide Kürşat, “Yerli süt, hellim neden pahalı deniyor; Çünkü Dolarla yemi yiyen hayvan, TL satıyor” diyerek tüm dünya gibi “üretimi destekleyici açılımların ve yasaların peşini kovalamamız gerektiğini” vurguladı.
Türkiye ile imzalanan protokollerin bile yazıldığından hatta varlığından şüphe duyulan bir tuhaf dönemden geçtiğimizi ifade eden CTP İskele milletvekili Fide Kürşat, tarım, sağlık eğitim gibi temel konularda bile kısa, orta, uzun vadeli programların terk edildiğini söyledi.
“YERLİ SÜT, HELLİM NEDEN PAHALI DENİYOR; ÇÜNKÜ DOLAR YİYEN HAYVAN, TL ÜRETİYOR”
İki dönem Süt Kurumu Genel Müdürlüğü de yapmış olan Kürşat, “Yerli süt, hellim neden pahalı deniyor; Çünkü Dolarla yemi yiyen hayvan, TL satıyor” diyerek özellikle pandemi ile birlikte tüm dünyada olduğu gibi “üretimi destekleyici açılımların ve yasaların peşini kovalamamız gerektiğini” vurguladı.
Âdeta Güney Kıbrıs’tan gelenlerin alışverişi üzerine dönen bir ekonomi olduğuna dikkati çeken Fide Kürşat, “Kanlıdere’den Haspolat’tan arıtmadan gelen bir su var ama bunu bile planlayamıyoruz. Derenin yakındaki üretici bir şeyler yapıyor evet ama… Yap-işlet-devret modeli olsa ve daha geniş bir ovaya yayılsa diye bir düşünen yok” dedi.
“BİTKİ DESENİNE GÖRE BİR ÜRETİM PLANLAMASI YAPILMASI GEREK”
Fide Kürşat “Eğitimde de turizmde de aynı sorun karşımızda planlama. Kısa, Orta, uzun vade çalışmalar ve takibi yok. Mecliste de bunlar konuşulmuyor. İvedi gelmesi gereken yasaların ekonomi ile ilgili açılımları kapsayıcı şeyler olduğunu sürekli ifade ediyoruz” dedi.
Sil baştan bir planlama yapılması gerektiğinin altını çizen Fide Kürşat, kaynakların görülerek analiz edilmesi gerektiğini söyledi;
“Bitki desenine göre bir üretim planlaması yapılmasını gerek; teşvik sisteminin ülke ihtiyaçlarına yönelik yeniden tasarlanması gerektiğin ısrarla Tarım Bakanlığı’na söylüyoruz. Bu ülkede mısır yetişiyor. Tane mısır da oluyor. Ama biçer-dövere takılması gereken bir aparat var mesela… Bunun için destek verilmesi gerekir.
Kooperatifçiliğin de amacı bu zaten: Dayanışma ile üretmek ve uygun fiyata tüketiciye sunmak… Ülkemizdeki Harub’un, zeytinin çekirdeği çok kıymetli ama biz ne denli bu konularla ilgiliyiz… En basiti çilek: Nereden geliyor pashanelerde kullanılan bunların marmelatı, esansı… Yeşilırmak neden var? Doğru politikalarla bunlar bireysel hassasiyetler olmaktan çıkarmak mümkün…”
“MAL VE HİZMETLERİN DENETİMİ YASASI DİYE BİR YASA DA VAR TİCARET DAİRESİ DİYE BİR DAİRE DE VAR”
Geçtiğimiz hafta çok tartışılan İthal et izni çerçevesinde yürütülen tartışmalara da değinen Fide Kürşat, temel meselenin üretimdeki maliyet artışı olduğunu kaydetti.
Kanal T’de Dilek Kırıcı’nın sorularını yanıtlayan Fide Kürşat, “Kaba yem de bu ülkede üretilir aslında. Hammaddeleri dışarıdan alıyoruz. Arpa bile artık dışarıdan… 130 TL hayvancıdan çıkan ette kar oranı maksimum 2,5 ile çarpılması gerekir… Güney’de de böyledir. Serbest piyasa, denerek denetlenmiyor. Ama süt fiyatını hükümet belirliyor.
1977’de çıkmış bir yasamız var; Mal ve Hizmetlerin Denetimi Yasası… Ona gerek kalmadan azami kar marjı belirlenecek… Ticaret dairesi de bunu denetleyecek.” diye konuştu.