Views: 0
HP Genel Başkanı Kudret Özersay, Rum tarafı geçiş kapılarında Türkiye kökenli vatandaşlara yeni zorluklar çıkarmaya başladığını belirterek, “Vatandaşlarımıza kökenleri ya da doğdukları yer nedeniyle yapılan bu ayrımcı uygulama ve zorluk çıkarma yaklaşımı kabul edilebilir değildir” dedi.
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, Türkiye kökenli KKTC vatandaşlarının Güney Kıbrıs’a geçişte yaşadığı sorunlarla ilgili kişisel sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı.
“RUM TARAFI GEÇİŞ KAPILARINDA YENİ ZORLUKLAR ÇIKARIYOR”
HP Genel Başkanı Özersay, Rum tarafının geçiş kapılarında Türkiye kökenli vatandaşlara yeni sıkıntılar yaratmaya başladığını belirtti.
“Yıllardır evli olduğu eşi nedeniyle Güney Kıbrıs’a sorunsuz şekilde evlilik belgesini göstererek geçiş yapabilen vatandaşlarımıza bir süredir Türkiye Cumhuriyeti pasaportu veya başka belgeler sorulmaya, bu tür belgeler ise Türkiye’nin Lefkoşa Başkonsolosluğu’ndan alınmış ise bu belgeleri de kabul etmemeye başlamıştır” diye Özersay, önce Lokmacı Sınır Kapısı’nda başlayan bu zorluk çıkarma uygulamasının şimdi de Metehan geçiş kapısından yapılacak geçişlerde de yaşanmaya başladığını kaydetti.
Özersay, KKTC vatandaşlarına kökenleri ya da doğdukları yer nedeniyle yapılan ayrımcı bir uygulama ve zorluk çıkarma yaklaşımının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Halkın Partisi olarak yabancı büyükelçilerle yaptığımız görüşmelerde, söz konusu yanlışın daha da yerleşip kalıcı hale dönüşmemesi için konuyu gündeme taşıdıklarını dile getiren Özersay, “Öte yandan özellikle Cumhurbaşkanlığı’na bu konuda önemli bir görev düşmektedir, adım atmaları bu konuyu gündeme taşımaları gerekir” dedi.
“VATANDAŞLARIMIZIN GÜNEYDE HAK ARAMASI RUM YÖNETİMİNİ RAHATSIZ ETMİŞ OLMALI”
Karma evlilikten doğan çocukların Kıbrıs pasaportu alamamasıyla ilgili yaşanan soruna da değinen Özersay, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Karma evlilikler sonucunda eşlerin ve çocukların güneyde hukukun üstünlüğü gereği yürürlükteki yasalara göre Avrupa Birliği vatandaşlığı alabilmeleri en doğal haklarıyken son dönemde bu haklarını aramaya, sahip çıkmaya dönük girişimler, vatandaşlarımızın güneyde bazı eylemler yapmış olmaları belli ki Kıbrıs Rum yönetimini rahatsız etmiştir. Oysa bu tavır, bu yaklaşım tam anlamıyla insanlara etnik kökenleri ya da doğdukları yere göre ayrımcılık yapılması anlamı taşımaktadır. Uluslararası insan hakları uygulamalarına ters ve bunca yıldır Avrupa Birliği’nin de savunageldiği hukuk devleti uygulamasını ihlal eder nitelikli bu yaklaşımlar kabul edilemezdir.”