Views: 0
Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası Başkanı Dr. Şükrü Onbaşı, yaşlılara sayıgının sosyal medya mesajları ile değil, hizmet ile olacağını ifade etti.
18-24 Mart Yaşılar Haftası dolaysıyla yazılı açıklama yapan Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş) Başkanı Dr. Şükrü Onbaşı, modern tıp bilimindeki gelişmelerin hem koruyucu hem de tedavi edici sağlık hizmetlerinin etkinliğini artırdığını kaydetti.
Yaşlı insan nüfusunun hızla artmasına, artan bu nüfusla beraber, devletlerin, kronik hastalıklarla mücadele stratejilerini ve en önemlisi de rehabilite edici sağlık hizmetlerini yeniden organize etmeleri gerekliliğinin doğduğuna dikkat çeken Onbaşı, ülkede rehabilite edici sağlık hizmetlerine bakıldığında Sağlık Bakanlığına bağlı Bülent Ecevit Rehabilitasyon Merkezi’nin 40 yatak kapasitesi ile yaşlı kronik hasta bakımının, paylatif bakım gerektiren hastaların, her yaş grubundan yatağa bağımlı nörolojik hastalara hizmet vermeye çalışmakta olunduğunu belirtti.
Kalkanlı Yaşam Evi’nin keza her türden hastanın ve bakıma muhtaç insanın hizmet aldığı bir merkez olduğunu dile getiren Onbaşı, söz konusu iki merkezde karma hasta popülasyonlarına hizmet verdiğinden bu merkezlerde tam anlamı ile bir yaşlı bakımından bahsetmenin yanlış olduğunu kaydetti.
“Kendi ihtiyaçlarını gören kişi bakım ve tedaviye muhtaç değildir. Bu bireyler sadece gelişmiş ülkelerde olduğu gibi evde bakım hizmetlerine ihtiyaç duyarlar. Mesela yaşlının ilaçlarının kontrolü, evde kan testlerinin alınıp hastanede çalışılması gibi. Gerçek anlamda bakım ve tedaviye ihtiyacı olan bir grup vardır ki bu kişiler kronometrik yaşa göre genç de olabilirler, fakat ülkemizde nerde nasıl tedavi altına alacakları tamamen hayat şansı ile alakalıdır.” ifadelerini kullanan Onbaşı, yaşlı veya bakıma muhtaç kişilerin huzurevlerinde, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde veya palyatif bakım merkezlerinde sağlık hizmeti alabileceklerini kaydetti.
Ülkede palyatif bakım merkezi olmadığı gibi palyatif bakımlar için herhangi bir yasal düzenleme olmadığını dile getiren Onbaşı, “Fakat palyatif bakıma muhtaç insanlar kamu veya özel fark etmeksizin bu hizmete tam anlamı ile olmasa da erişebilmekteyken, hizmeti veren sağlık çalışanlarının görev, yetki ve sorumluluklarının neye göre belirlendiği bir muammadır.” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın bir an önce bu üç sağlık hizmeti modelini birbirinden ayırıcı yasal düzenlemeleri yapması, hangi merkezde hangi hastanın hizmet alması gerektiğini keskin sınırlarla belirlemeli ve ona göre personel teşkilatlandırmasının yapması gerektiğini dile getiren Onbaşı sözlerini şöyle tamamladı:
“Sınırüstü yaşlı bakım evinde yaşanan trajediyi de Koronavirüs pandemisi döneminde özel bir yaşlı bakım evinde hastalık bulaşarak tüm bakım evi sakinlerinin vefat edişini de unutmadık. Sorumlularına ne oldu? Bugünlere gelmemizde savaş dahil her türlü acıya katlanan, ülkesine hizmet eden, maddi manevi zorluklar yaşayan ve cefa çeken büyüklerimize vefa borcumuz vardır. Yaşlılara saygı, süslü sosyal medya mesajları ile değil, hizmet ile olur”