Views: 0
KKTC İktisat Bankası, 19 Ağustos 2022’ye ilişkin piyasa analiz raporunu yayımladı. Raporda, ‘Enflasyonu’ göz ardı eden TCMB, ‘büyümeyi’ teşvik etmek adına faiz indirdi! ifadelerine yer verildi.
İktisatbank’ın 19 Ağustos 2022’ye ilişkin Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu şu şekilde:
TCMB’nin dün sonuçlanan olağan Ağustos ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sürpriz nitelikte bir faiz indirimi ile sonuçlandı. Piyasa beklentisi faizlerin sabit tutulacağı yönünde olsa da, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşük faiz talebi nedeniyle her toplantı öncesinde acaba bir faiz indirimi olabilir mi sorusu da zihinleri meşgul etmekteydi.
TCMB PPK politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 13 seviyesine çekti. TCMB’nin kararı, enflasyonun dolu dizgin yukarı gittiği bir ortamda sürpriz olarak nitelendirilebilir. Netice itibariyle, kanunen bağımlı olan TCMB, kendisine verilmiş fiyat istikrarını sağlama görevinde araç bağımsızlığına sahip. Lâkin manşetimizden anlaşılacağı üzere, TCMB’nin önceliği büyüme!
Bir bankacı olarak şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim ki, normal şartlarda, faizin inmesi, banka bilançoları için oldukça olumlu bir gelişmedir. Kısa vadeli mevduatlar yeni ve daha düşük faiz oranı ile yenilenirken, uzun vadeli kredilerin faizlerinin değişmeyecek olması, açılan makastan bankaların kârlılığı artırmaktadır. Bu gözle bakıldığında, PPK kararı öncesi Çarşamba günü bankacılık hisselerinde yaşanan yüzde 8 yükselişi bültenimizde ele almış, arkasında ise tetkileyici faktörün ne olduğunu bilmediğimizi paylaşmıştık. Bugün artık nedenini biliyoruz!
Lâkin, banka hisselerindeki yaşanan yukarı yönlü harekete çıplak gözle faiz oranları düşüyor ve bankaları kârı artacak şeklinde yanaşmanın da zor bir argüman olacağını düşünüyoruz. Sebebine gelince ise (i) ülkenin risk primini artıyor olması, beraberinde borçlanma maliyetlerini de artıracaktır (ii) PPK metninde son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının parasal aktarımın etkinliğini azalttığı görüşüne yer verilerek “parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarla daha da güçlendirmeye karar vermiştir” ibaresini eklenmesi, kredi faizlerinde yükselişin bir tavan faiz ile sınırlandırılma ihtimalini aklımıza getiriyor. Elbette, bunun da dönüp bankacılık hisselerine olumlu yönde yansımasını beklememek pek de gerçekçi durmuyor.