Views: 0
RUDEX Danışmanlık tarafından yapılan bir araştırmaya göre, halkın 2022 yılı için KKTC’nin ekonomik koşulları hakkındaki düşünceleri olumsuz… Her 10 kişiden 8’i genel ekonomik koşulların 2022’de daha kötü olacağını düşünüyor…
RUDEX Danışmanlık tarafından KKTC genelinde ‘sosyal yapı’, ‘ekonomik durum tespiti’, ‘pandemi ve sağlık hizmetleri algısı’ konuları üzerinden bir araştırma yapıldı.
Araştırmaya Lefkoşa’dan 362, Gazimağusa’dan 288, Girne’den 266, İskele’den 121, Güzelyurt’tan 117 ve Lefke’den 77 toplamda bin 231 kişi katıldı.
HANEHALKI YAPISI VE BÜYÜKLÜĞÜ
Araştırmada, KKTC’de ortalama hanehalkı büyüklüğü 3,9 kişi olarak hesaplandı. Bir hanede ortalama 2,7 adet 18 yaş üzeri yetişkin ve 1,2 adet 18 yaş altı çocuk yaşadığı, tek kişilik hanelerin oranı yüzde 11’e yaklaşırken, 4 ve üzeri kişiden oluşan hanelerin oranı yüzde 45 civarında olduğu tespit edildi.
YAŞANILAN KONUTUN SAHİPLİK DURUMU
KKTC’de yaşanılan konutun sahiplik oranı ise yüzde 72 olarak tespit edilirken, kira ödenmeden oturulan aileye veya yakına ait konutlar da dahil edilirse oran yüzde 76’ya ulaştığı aktarıldı. Yaklaşık her 4 KKTC vatandaşından 1’inin yaşadığı konutun kendine ait olmadı ve kira ödediği saptandı.
HANEHALKI GELİR DÜZEYİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Deneklere, hanelerine giren tüm gelir kalemlerini düşündüklerinde, hanelerinin aylık gelir düzeyini nasıl değerlendirdikleri soruldu. Buna göre, KKTC hanelerinin yüzde 37’si, aylık hane gelirlerini düşük ya da çok düşük olarak nitelemekte. Aylık hane gelirlerini orta düzey olarak niteleyenlerin oranınin yüzde 55, hane gelirini yüksek ya da çok yüksek olarak niteleyenler oranı ise yüzde 7 civarında.
AYLIK HANE GELİRİNİN TEMEL KAYNAKLARI
Deneklerden hane gelirlerini ana gelir kalemlerine göre oransal olarak dağıtmaları istendi. Grafik, KKTC’de farklı kalemlerin hanehalkı gelirleri içindeki (gelir miktarından bağımsız) ağırlığını göstermekte. Doğal olarak hane gelirlerlerinin önemli bir kısmını çalışma karşılığı maaş ya da emekli maaşı oluşturmakta. Ticaretle geçinen aileler için temel gelir kaynağı ticari kazanç iken, ülke genelinde bakıldığında, ticari kazancın gelir sepeti içindeki payının hayli düşük olduğu görülmekte. Özellikle ülke dışından gelen öğrenciler sayesinde kira gelirleri hanelerin gelir sepeti içinde maaşlardan sonraki en önemli kalem haline geldi.
HANEHALKI TASARRUF EĞİLİMİ
KKTC’de her 4 ailenin 3’ü gelirlerinden tasarruf yapamadığını ifade ettiği araçtırmada, tasarruf yapamayan ailelerin oranı Güzelyurt’ta yüzde 80’in üzerinde. Hane gelir düzeyini düşük ya da çok düşük olarak niteleyenler arasında tasarruf yapabilenlerin oranı ise yüzde 20’nin altında.
HER 10 KKTC VATANDAŞINDAN 9’U EN AZ BİR BANKA İLE AKTİF ÇALIŞIYOR
Görüşlerine başvurulan her 10 KKTC vatandaşından yaklaşık 9’unun en az bir banka ile aktif olarak çalıştığı tespit edildi. Bankalar ile görece daha az çalışanların 18-30 yaş grubu ile 60 yaş üzeri vatandaşlar olduğu belirlendi. Lefke’de herhangi bir banka ile çalışmayanların oranı ise yüzde 20’ye yakın.
2022 İÇİN EKONOMİK DURUMA İLİŞKİN ÖNGÖRÜLER
KKTC vatandaşlarının 2022 yılı için KKTC’nin ekonomik koşulları hakkındaki düşünceleri ne yazık ki olumlu değil. Her 10 kişiden 8’i genel ekonomik koşulların 2022’de daha kötü olacağını düşünüyor. Katılımcıların sadece yüzde 5’lik bölümü 2022’de ekonomik koşulların daha iyi olacağı yönünde pozitif bir bakış açısına sahip. Bu oran 60 yaş üzeri vatandaşlar arasında yüzde 10’a yükselmekte.
KKTC vatandaşlarının 2022 yılı için KKTC’nin ekonomik koşulları hakkındaki düşüncelerini yaş grupları ve ayrıca hane gelirlerine ilişkin değerlendirmeleri ışığnda incelediğimizde, örneğin 60 yaş üzeri vatandaşlar arasında ülkedeki ekonomik durumun 2022’de daha iyi olacağını düşünenlerin oranının genele göre iki kat daha yüksek olduğu görülmekte.
Öte yandan, hane gelirlerinin düzeyini çok düşük ya da düşük olarak niteleyenlerle hane gelirini yüksek ya da çok yüksek olarak niteleyenlerin ekonomik gidişata ilişkin beklentileri arasında istatistiksel anlamlılık içeren farklılaşmalar olmadığı da gözlemlenmekte.
KKTC İÇİN HANGİ PARA BİRİMİ UYGUN
Katılımcılara, KKTC’de hangi para biriminin kullanılmasının uygun olacağı sorulduğunda, yüzde 38’lik kesimin Euro’dan yana olduğu görüldü. Bunda, belirli ölçüde de olsa Güney Kıbrıs’ta Euro kullanılıyor olmasının bir etkisi olduğu düşünülmekte.
Katılımcıların yüzde 36’sı, Türk Lirası’nın kullanımına devam yönünde görüş bildirdi. Amerikan Doları ise neredeyse hiç gündeme gelmedi. 46 yaş ve üzeri vatandaşlar arasında Euro’ya geçilmesini uygun bulanların oranı genel ortalamanın üzerinde. Euro’ya geçmeyi erkekler kadınlara göre, İngiliz Lirası’na geçmeyi de kadınlar erkeklere göre daha fazla uygun bulmakta.
2021 YILI HANEHALKI SAĞLIK HARCAMASI TUTARI
KKTC’de hanehalklarının 2021 yılı sağlık harcamaları ortalama tutarı 7 bin 103 TL olarak, hanehalkı büyüklüğü ise 3,9 olarak hesaplandı. Bu durumda 2021 yılında kişi başına yıllık ortalama bin 820 TL sağlık harcaması gerçekleştirildiği görülmekte. Hanelerin yüzde 60’a yakınının 2021 yılı sağlık harcaması 5 bin TL’den daha azdır.
2021 YILI HANEHALKI SAĞLIK HARCAMALARININ DAĞILIMI
Deneklerden 2021 yılı için hanelerinin tüm sağlık harcamalarını (özel sağlık sigortaları için ödenen prim bedelleri hariç) ana kalemlere göre dağıtmaları istendi. Buna göre, hanelerin sağlık harcamalarının yüzde 30’luk kısmını ilaçlar için yapılan ödemeler, yüzde 22’lik kısmını tahlil/tetkik/görüntüleme ücretleri ve yüzde 21’lik bölümünü de doktor muayene ücretleri oluşturmakta.
DEVLET HASTANELERİNİN VE ÖZEL HASTANELERİN VERDİĞİ SAĞLIK HİZMETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Katılımcıların yüzde 60’tan fazlası devlet hastanelerinde verilen sağlık hizmetlerini kötü veya çok kötü olarak nitelendiriyor. Bu oran özel hastaneler için sadece yüzde 13 olarak belirlendi.
Devlet hastanelerindeki sağlık hizmetlerinin iyi ya da çok iyi olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 15’te kalırken, bu oran özel hastaneler için yüzde 60’a yaklaşmakta.
Devlet hastanelerinde verilen sağlık hizmetlerini iyi veya çok iyi olarak nitelendirenlerin oranı 46-60 ve 61 üzeri yaş gruplarında genel ortalamaya nadaran daha yüksek.
PCR VE ANTİJEN TESTİ YAPTIRANLARIN ORANI İLE YAPTIRILAN TEST SAYISI
KKTC’de pandemi boyunca hem PCR, hem de antijen testi yaptıranların oranı hayli yüksek Kişi başına ortalama 18,3 adet Antijen testi yapıldı.
Antijen testi yaptıranlar arasında her 10 kişiden yaklaşık 4’ü en son yaptırdığı antijen testini çalıştığı kurumun talebi üzerine yaptırdığı tespit edilirken, her 10 kişiden 3’ünün belirttiği neden ise merak/şüphe oldu. Büyük çoğunluğunu üniversite öğrencilerinin oluşturduğu yüzde 10’luk kısım ise son yaptırdığı antijen testini okul için yaptırdığı tespit edildi.
KKTC’DE HER 3 KİŞİDEN 2’Sİ KORONAVİRÜS TEDBİRLERİNİ ‘YETERSİZ’ BULUYOR
KKTC’de uygulanan Koronavirüs tedbirlerinin yeterli olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 25’in altında. Bunun aksine, her 3 kişiden 2’si ülkede uygulanan Koronavirüs tedbirlerini yetersiz bulduğunu ifade etmekte.
KORONAVİRÜS AŞILARININ KORUYUCULUĞUNA İNANILIYOR MU?
Koronavirüs için geliştirilmiş aşıların koruyuculuğuna inananların oranı yüksek değil. KKTC vatandaşlarının yarıdan fazlası Koronavirüs için geliştirilmiş olan aşıların koruyuculuğuna inanıyor.
Öte yandan, buna inanmayanların oranı da azımsanmayacak düzeyde: yüzde 26 ayrıca yüzde 20’ye yakın bir kesim ise bu konuda tereddütlü. Ancak aşının koruyuculuğuna inananların oranı 18-30 yaş grubunda yüzde 43’e gerilerken 46-60 yaş grubunda yüzde 62’ye, 61 ve üzeri yaş grubunda ise yüzde 81’e yükseliyor.
KORONAVİRÜS AŞISI OLANLARIN ORANI
Görüşmecilerin yüzde 92’si KKTC’de, Türkiye’de ya da bir başka ülkede en az 1 doz Koronavirüs aşısı olduğunu belirtti. Ancak, Koronavirüs aşılarının koruyuculuğuna inanmayanlar arasında aşı olanların oranı belirgin bir biçimde daha düşük.
UYGULANAN KORONAVİRÜS AŞILARI VE DOZLAR
Aşı olanlar arasında, her 3 kişiden 1’inin iki doz Sinovac, tek doz Biontech aşısı olduğu görülmekte. Bunu yüzde 22 ile iki doz Sinovac aşısı olanlar, yüzde 9 ile de iki doz Sinovac, iki doz Biontech aşısı olanlar izlemekte.
Aşı olan kitlenin yüzde 60’tan fazlasını bu üç aşı kombinasyonu oluşturmakta.
POZİTİF TANISI ALANLARIN ORANI VE HASTALIĞI GEÇİRME BİÇİMİ
Görüşmecilerin yüzde 90’a yakını geçtiğimiz 2 yıllık süre içerisinde Koronavirüse yakalanmadı. Koronavirüs tanısı alanların oranı cinsiyete, yaş gruplarına ve eğitim düzeyine göre farklılık göstermemekte. Ancak, Koronavirüs tanısı almış olanlar arasında aşı olanların oranı almamışlara göre daha düşük tespit edildi.Ancak bu bulgu, Koronavirüs tanısı almış olanların bu tanıyı aşı öncesi ya da sonrası aldığına işaret etmemekte. Koronavirüs tanısı alan her 4 kişiden 1’i hastalığı ağır geçirdiğini ifade etti.
SAĞLIKLA İLGİLİ BİR ENDİŞE DUYULDUĞUNDA İLK OLARAK KİME/NEREYE BAŞVURULUYOR
Sağlığı ile ilgili bir endişe duyduğunda ya da bir sorun olabileceğini düşündüğünde deneklerin ilk olarak devlet hastanesinde ya da özel hastanede bir doktora başvurmayı tercih edecekleri görülmekte.