Cenevre’den çıkan sonuç Rum basınında: “Fırtına atlatıldı”

51
Cenevre
reklam alani

Views: 0

Cenevre’de gerçekleştirilen gayriresmî 5+BM konferansının sonucu ve ilk tepkiler Rum gazetelerinin manşetlerinde “fırtına geçti”, “imkânsızı oldurma çabası” ve “yeni randevu muhtemelen New York’ta” yorumlarıyla ve iç sayfalarında geniş ölçekte yer buldu.

Fileleftheros “Fırtına Geçti… Guterres Çöküşten Kaçtı-Türklerin Egemenlik Talebi Masada” başlıklı manşet haberinde BM’nin, ortak zemin bulma çabasının çökmesinden kaçınıldığını ancak en iyi ihtimalle üç ay içerisindeki bir sonraki randevunun “çok zor ve fırtınalı sularda” gerçekleşeceğini yazdı.

“Türk tarafı bu aşamada egemenlik hedefini başaramamış olabilir ancak konu canlı duruyor” vurgusu yapılan haberde, Türk tarafının egemenlikte ısrar ederek, Genel Sekreter’in kalıcı Kıbrıs özel danışmanı atamasını engellemeyi başardığı kaydedildi ve “bu, Türk tarafının, talebinin karşılanması bahanesiyle her ortak zemin bulma çabasını engelleyeceğini gösteriyor” ifadesine yer verildi.

Habere göre, Rum tarafı Genel Sekreter Antonio Guterres’in dünkü son 5+1 görüşmede “Türk tarafının egemenlik ve iki devlet talebini kabul edemeyeceğini, kabul ederse Güvenlik Konseyi’nin kendisine verdiği yetkiyi aşmış olacağını söyleyerek ortaya koyduğu tavrı “mükemmel” buluyor.

Gazete, Genel Sekreter’in Kıbrıs geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un “dümende olmaya” devam edeceğini, müdahil taraflarla görüşmelerine devam etmek için Mayıs ayı içerisinde yeni seyahatler gerçekleştireceğini yazdı. Gazete, Lute ziyaretlerinin, Genel Sekreter’in Güvenlik Konseyi’ne yönelik raporlarının hazırlanmasından önce gerçekleşmesinin beklendiğini ekledi.

Haberde Guterres’in Cenevre’deki gelişme için Kıbrıs sorunu ile ilgili olağanüstü bir rapor hazırlamayacağı, gayriresmî konferansta cereyan edenleri Temmuz başlarında sunacağı olağan raporunda aktaracağı kaydedildi.

Habere göre, Rum Yönetimi Başkan Nikos Anastasiadis gayriresmî konferansın tamamlanmasının ardından yaptığı açıklamada “Türk tarafının ısrarına rağmen çabayı terk etmeyen, yetki değişikliği için Güvenlik Konseyi’ne gidemeyeceğini açıkça ortaya koyan, ne BM’nin ne de AB’nin Kıbrıs’ta iki ayrı devleti tanımasının söz konusu olmadığını açıkça söyleyen” Guterres’in bu tavrından memnuniyet belirtti.

Anastasiadis “Öteki tarafın taleplerini de dikkate alarak, bu şartlar altında gerek Genel Sekreter gerek bizim taraf, Türk tarafının ortaya koyduğu hedeflerden kaçılmasını başarılı şekilde yönetti. Genel Sekreter’in bir sonraki davetine kadar geçecek süre içerisinde Türk tarafı yeni meydan okumalara kalkışırsa, yeni beşli görüşmeye katılmam, bu da Türkiye yüzünden olur” ifadelerini kullandı.

GUTERRES’E YAZILI CEVAP

Konferans sırasında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın sunduğu öneriye şifahen cevap verdiğini belirten Anastasiadis, önümüzdeki dönemde Genel Sekreter Guterres’e göndereceği mektupla cevabını yazılı da ileteceğini açıkladı. AB liderliğine ve Güvenlik Konseyi daimi üyelerine de Cenevre’de cereyan edenlerle ilgili birer mektup göndermeyi hedefleyen Anastasiadis’in önümüzdeki Avrupa Konseyi toplantısı ile ilgili “Türkiye’nin hareketleri gözlem altında olacak” mesajı verdiğine dikkat çekildi.

Politis manşetten “İmkânsızı Oldurma Çabası 2-3 Üç Ay Uzatma Aldı”, iç sayfasından da “Yeni Randevu –Muhtemelen- New York’ta… Yeni 5+1 2-3 Ay İçinde” başlığıyla aktardığı haberinde “bir sonuca varılmamasına, sadece Genel Sekreter Antonio Guterres tarafından kurtarılmış olmasına rağmen herkes 5+1 konferanstan başarılı çıkmış görünüyor. Genel Sekreter ilerleme için iki lideri baskı altına alarak biraz daha devam etmeye niyetli görünüyor” yorumunu paylaştı.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in konferans çalışmalarının tamamlanmasının ardından yaptığı açıklamayı aktaran gazete “Türk tarafının sunduğu öneriler aracılığıyla Ankara’nın yaratmak istediği yeni emrivakileri engellemelerini” Rum tarafının “başarısı” olarak lanse ettiğini yazdı.

ANASTASİADİS GYÖ’LERİNE BİR EK DAHA YAPTI…

Gazete Kıbrıs Türk ve Rum taraflarının “aslında kendi kamuoylarına yönelik olsa da konferansta elde ettiklerini başaramamış olsalardı Genel Sekreter’in prosedürün bittiğini ilan ederek çıkmazdan her iki tarafı da sorumlu tutacağı” değerlendirmesinde bulundu, özetle şunları aktardı:

“Bu durumda Guterres muhtemelen bizim taraf için –büyük bölümü Rum basınına sızdırılmış olan birçok ifadede olduğu gibi: Türk tarafına sorumluluk yüklememek için mücadele eden adam olacaktı. Müzakerenin ortasında bu tür ifadelerin ortaya çıkması elbette bizim taraf açısından başarı olmayacaktı.

Politis’in, Kıbrıs Rum tarafı sadece BM kararları ve geçmişteki yakınlaşmalara odaklanmak yerine daha yaratıcı fikirlerle kendini gösterseydi Genel Sekreter’e daha çok yardımcı olmaz mıydı? Sorusuna, önerdiği güven yaratıcı önlemlere (GYÖ) atıf yaparak Cenevre’de bunlara; Türkiye’nin Kıbrıs MEB’inde tahrikte bulunmaması şartı ile Kıbrıslı Türklerin hesaplarına yatırılacak doğal gaz gelirlerinden para çekme olanağını da eklediklerini anlattı. Başkan Anastasiadis, Cenevre’deki müzakereye tek bir güven yaratıcı önlem daha eklemesinin yeterli olduğunu düşündü. Kesin olan şu ki bir sonraki 5+1’e başka hiçbir öneride bulunmadan yeni bir güven yaratıcı önlemle gidersek çöküşün kesin olacağıdır. Anastasiadis’in muhtemelen buna da bir çözüm buldu çünkü Türk ve Kıbrıs Türk taraflarının kabul edilmez ve çerçeve dışında talepler sunmaya devam ederse başka bir 5+1 olmayacağını söyledi.”

SONRAKİ 5+1 NEW YORK’TA OLABİLİR

Gazete edindiği bilgiye dayanarak Genel Sekreter’in müdahil taraflardan, “mümkünse bir sonraki 5+1’in New York’ta yapılmasını istediğini ancak New York seçeneğinde çok da kesin konuşmadığını” aktardı.

Haravgi manşet haberini “2-3 Ay İçerisinde, Tehlikelerin Varlığını Koruyacağı Yeni Çaba… Guterres İki Devlet Çözümünü Kabul Etmedi ve Güvenlik Konseyi Kararlarına Atıf Yaptı” başlığını attı.

Kıbrıs Türk tarafının ana hedefini başaramamış olabileceğini ancak egemen eşitlik önerisini masada bırakmayı, AB’nin konferansa katılmamasını başardığını, Genel Sekreter’in ortak zemin bulmak için temaslar yapmak ve yeni konferansı çağırmak üzere özel danışman atama önerisini reddettiğini kaydeden gazete, diplomatik kaynaklarına dayanarak şunları ekledi:

“Bir özel danışman konferansın düzeyinin yükselmesi anlamına da gelir çünkü atanması Güvenlik Konseyi’nden geçer ve Güvenlik Konseyi’nin verdiği yetki sınırları içerisinde hareket etmesi gerekir. Guterres bunları izah etmedi.”

Gazete haberinin “Başkan: Hiçbir Şey Türkiye’yi Hedefinden Vazgeçiremez” başlıklı bölümünde de şunları aktardı:

“Başkan Anastasiadis sunduğu ve müzakere etmeye hazır olduğu kendi önerilerini, desantralize federasyonu ve GYÖ’leri (Maraş, Timbu (Ercan), hidrokarbonlar) savunmakla kalmadı AKEL’in önerilerinden öneriler sunsaydı öteki tarafın iki devlet çözümü tezini sunmasını engelleyecek miydi diye sordu. Kendisinin, varılan yakınlaşmalara ve Kıbrıs Türk tarafının hedefi başka olduğu için görmezden gelinenlere atıf yaptığını söyledi.”

Alihtia Anastasiadis’in konferans sonrasında düzenlediği basın toplantısında söylediklerini “Anastasiadis’ten Guterre’e Övgüler… Başkan, Cenevre’nin Genel Sekreter ve Kıbrıs Rum tarafınca Başarıyla Yönetildiğini Söylüyor, Emrivakilerden Kaçınılmasını İstiyor” başlığıyla aktardı.

Gazeteler Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun konferans sonrasında düzenlediği ortak basın toplantısını geniş ölçekte, şu başlıklarla okurlarına aktardı:

Alithia “‘Egemenliği Almazsam Müzakerelere Gitmem’… Tatar Muzaffer ve Daha Uzlaşmaz Görünüyor… Tatar: Kıbrıslı Rumlar Ne Kadar Egemense Ben De O Kadar Egemenim… Çavuşoğlu Anastasiadis’le Çatıştı ve Kendisini Bozuk Plak Diye Niteledi” ve “Başkan Anastasiadis: Çavuşoğlu Gramofon Döneminde Kalmış Görünüyor”

Fileleftheros “Tatar: Önce Egemenlik Tanınsın… Kıbrıslı Türk Lider Müzakerelere Gitmek İçin Önşartını Açıkladı”

Politis “’Ada’da İki Devlet Çözümü Konusunda Tarih Yazdık’… Önce Egemenlik Sonra Müzakere”

Haravgi “Ersin Tatar: İki Devletle İlgili Öneriyi BM’ye İlk Kez Yazılı Sunduk… Çavuşoğlu: ‘İki Toplum Arasında Değil İki Devlet Arasında Yeni Prosedür’”

Paylaş