Ahmet Savaşan: “Dendias’ın tutumu, zemin arayışını başlamadan bitirdi”

34
Ahmet Savaş
reklam alani

Views: 0

UBP MYK Üyesi Dr. Ahmet Savaşan, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendia’ın Ankara’da yaptığı açıklamaların 27-28 Nisan’da Cenevre’de gerçekleştirilecek toplantıyı başarısızlığa mahkum edeceğini ifade etti.

Katıldığı televizyon programında Kıbrıs sorunu ile ilgili gelişmeleri değerlendiren UBP MYK Üyesi Dr. Ahmet Savaşan, Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın Ankara’da yaptığı açıklamaların, Rum-Yunan tarafının uzlaşmazlığının devam ettiğini ve bu tutumun da 27-28 Nisan’da Cenevre’de gerçekleştirilecek toplantıyı başarısızlığa mahkum edeceğini gösterdiğine dikkat çekti.

Rum-Yunan tarafının uzlaşmaz tutumunun son haftalarda iyice arttığının ve bu tutumun da Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’in Ankara ziyaretinde basın mensuplarının huzurunda bütün dünyaya gösterildiğine işaret eden Ulusal Birlik Partisi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ahmet Savaşan, bu tutumun 27-28 Nisan’da Cenevre’de düzenlenecek konferansta da devam etmesi halinde, konferanstan müzakerelerin başlatılması ve hatta ortak bir zemin arayışının devam ettirilmesi yönünde herhangi bir olumlu kararın üretilememesine sebep olacağının altını çizdi.

“KIBRIS TÜRK HALKI HER ZAMAN UZLAŞICI OLMUŞTUR…”

Kıbrıs sorununun yıllardır Rum tarafının uzlaşmazlığının ağlarına takılı kaldığını belirten Ahmet Savaşan, “Kıbrıs Türk Halkı, Rumların tutumunu tam olarak benimsemese de Kıbrıs sorununun çözülmesi ve sürdürülebilir bir anlaşmaya varılması konusunda her zaman uzlaşıcı bir tavır içinde olmuştur. Bu konuda gelmiş geçmiş Cumhurbaşkanlarımız da aynı tutumu sergilemiştir” dedi.

“ANLAŞMAYA RUM-YUNAN TARAFININ ZİHNİYETİ ENGEL OLUYOR…”

Kıbrıs Türk Halkı’nın Annan Planı’na evet dediğini Rumlar’ın ise hayır dediğini anımsatan Ahmet Savaşan “o zamanın Cumhurbaşkanı Talat’ın, referandumdan sonra bile pek çok konuda esneklik göstererek çözüm aramasına, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun bu arayışı devam ettirmesine ve son olarak da Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, toplumun büyük kesimi ve Türkiye ile ters düşme pahasına Rum tarafı ile uzlaşmaya çalışmasına rağmen, bu girişimler bir anlaşma ile sonuçlanamamıştır. Bunun sebebi Rum-Yunan tarafının zihniyetidir. Bu arayışları torpilleyen taraf Rum-Yunan tarafıdır. Şimdi bizi yine aynı duruma düşürmeye çalışıyorlar. Bu gerçekten haksızlıktır ve kabul edilemez” diye konuştu.

“KONFERANS BAŞLAMADAN BİTTİ…”

27-29 Nisan tarihlerinde Cenevre’de düzenlenecek olan gayrıesmi Kıbrıs Konferansı’nı öneren tarafın Türkiye olduğunu ve bu konferansın işlevinin Kıbrıs sorununu çözmek için ortak bir zemin olup olmadığını araştırmak olduğunu belirten Ahmet Savaşan, “Yunanistan ve Rum tarafı, bu konferansı başarısızlığa uğratmak için ne gerekiyorsa yapıyor. Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias’ın Ankara’da sergilediği nezaketsiz ve saldırgan tutumu bunun son örneğidir ve konferansın başlamadan bittiğinin de ilanıdır” dedi.

“ÇAVUŞOĞLU ZİYARETİ TÜRKİYE İLE BİRLİĞİMİZİ GÖSTERİYOR… “

Kıbrıs’ı ve Doğu Akdeniz’i bir bütün olarak Yunan yapma amacı taşıyan Rum-Yunan faaliyetlerine karşı Türkiye ile KKTC’nin birlikte mücadele ettiğini vurgulayan UBP MYK Üyesi Dr. Savaşan, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun Dendias ile görüşmesinden ve basın önünde gerçekleşen çatışmadan hemen sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ziyaret etmesinin Türkiye ile birlik ve beraberliğimizi gösteren önemli bir ziyaret olduğuna dikkat çekti.

“ADALETLİ BİR ÇÖZÜM ANCAK TÜRK TARAFI GÜÇLÜYSE BULUNABİLİR…”

“Rum ve Yunan tarafı bizi zayıf sanıyor. Oysa zayıf değiliz. Yeter ki, birlik ve beraberliğimizi sürdürebilelim” diyen Ahmet Savaşan, “Çavuoğlu’nun ziyareti, 27-29 Nisan’daki zirveye Türkiye ile tam bir birlik ve beraberlik içinde gideceğimizin göstergesi olduğu kadar, Rum-Yunan tarafının emellerine ulaşamayacağının da nişanesi olmuştur. Birleşmiş Milletler bölgede güvenliğin ve huzurun artmasını istiyorsa, adil davranarak tarafların hak ve çıkarlarını koruması şarttır. Uzlaşı ancak bu şekilde sağlanabilir. Bu güne kadar yaşananlar dikkate alındığında BM’nin adil davranmadığı ortadadır. Dolayısıyla bu ancak Türk tarafının güçlü olmasıyla mümkün olabilir. Ancak Türk tarafı güçlüyse Kıbrıs sorununa adaletli bir çözüm bulunabilir. Zayıf düşersek bütün haklarımızı kaybedebiliriz. Rum-Yunan tarafının tutumu bize bunu göstermektedir” dedi.

Paylaş