Views: 0
Halkın Partisi Milletvekili Ayşegül Baybars, mevcut hükümetin halkın ekonomik sıkıntılarına çözüm üretemediğini, doğru planlamayı yapamadığını, bu nedenle faaliyete geçmeyi bekleyen sektörlerin önünü göremediğini belirtti.
Katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin gelişmeleri değerlendiren Halkın Partisi (HP) Milletvekili Ayşegül Baybars,, sorulan bir soru üzerine; toplumun gündeminde öncelikle seçim ya da siyaset olmadığını; insanların hayatını idame ettirme ve geçim sıkıntısı içerisinde olduğunu, özellikle turizm, taşımacılık, yüksek öğrenim gibi pandemiden görece olarak daha fazla etkilenen sektörlerdeki binlerce çalışanın, ödeneksiz izne gönderilenlerin, işsiz kalanların dertlerine derman olacak bir çözüm talepleri olduğunu ifade etti. Bu anlamda 3 aydır hükümetin bu konularda herhangi bir çare üretmediğini, çalışanları devlet güvencesinden yoksun bıraktığını ve devlete olan inancın hükümet yüzünden zedelendiğini belirtti.
Toplumsal dayanışma örneği olarak bazı yardımların, yapılan kampanyaların anlamlı olduğuna ancak hükümetin insanlara sadaka değil, devlet güvencesi vermesi gerektiğine vurgu yapan Baybars, ülkedeki tabloyu şu sözlerle anlattı:
“Pandemiyle yüzleşeli bir yıl oldu. Tecrübeler de sabit. Artık öngörülebilir planlama yapmak çok daha kolay. Bu saatten sonra hiçbir hükümetin, özellikle de büyük heves ve istekle kurulan bu azınlık hükümetinin herhangi bir mazeret üretmeye hakları olduğunu düşünmüyorum. Artık ekonominin yoluna girmesi, sürdürebilir bir hal alması için paydaşlarla birlikte ciddi bir eylem planı hayata geçirilmesi gerekiyor. Turizm ve Yükseköğrenimde planlamada geç kalınması 2021’i de kayıp bir yıl haline getiriyor. Toplumun beklediği aşılama ve öngörülebilir planlı açılımdır. Halkın Partisi olarak dün Turizm Emekçileri Platformu’yla görüştük. Sadece turizmde iş veren insanların değil, otellerde, seyahat acentelerinde, taşımacılıkta çalışan insanların yaşadıkları sorunları dinledik. Bu sektörleri tekrar canlandırmak, insanların geçim dertlerine çözüm olabilmek için artık hükümetin bu sesleri duyması gerekiyor. Meclisten denetleme gününde Turizm Bakanlığı’na çağrı yaptık, ‘çalışma yapıyoruz’ yanıtını aldık. Ancak 3 ay oldu herhangi bir çalışma görmedik. Başbakan ve Turizm Bakanı 1 Nisan’da turizmin açılacağını söyledi. Aşılamayı sıraya koyduklarını da belirttiler ama ardından Turizm Bakanı, çok talep olduğu için aşılamayı tamamlayamayacaklarını ve 1 Nisan’da turizmde açılmanın olamayacağını açıkladı. Doğru açılabilmek ve ekonominin yeniden hareketlenmesi için öngörülebilir bir plan ortaya koyulması ve sürekli ifade değiştirilmemesi gerekiyor; bugün açıyoruz deyip sonra vazgeçtik diyemezsiniz. Hükümet uçuş sınırlamasını da öğrenciler gelecek diye kaldırdığında Halkın Partisi olarak uyardık; karantina merkezleriniz bu kapasiteyi taşımaya yeterli değil, gerekli organizasyonu yaptınız mı dedik. Her şeyi düşündük demelerinin üstünden bir hafta geçmeden uçuşları sınırlandırdılar. Öyle bir öngörüsüzlük var ki; 17 bin 500 öğrencinin gelmesi beklenirken 2 bin 680 kişi gelmiş.”
“TOPLUMUN, ÜLKENİN ÖNÜNÜ AÇACAK, DOĞRU KARARLAR ALAN BİR HÜKÜMETE İHTİYAÇ VAR”
HP Milletvekili Baybars, ekonomik olarak zorda olan vatandaşın derdi her ne kadar seçim olmasa da hükümetin toplum ihtiyaçlarına cevap vermemeye devam etmesi halinde daha iyi bir yönetim sunan hükümet arayışına gireceğini ifade etti.
Ayşegül Baybars, “Toplumun derdi seçim değil geçim ama bu hükümet toplumun geçimini, geleceğini düşünüp doğru adımlar atmayacak, çare üretemeyecekse, toplumun ve ülkenin önünü açacak kararlar alamayacaksa seçim de toplumun derdi olacak. Çünkü daha iyi yöneten, ülkesini düşünen, doğru kararlar üreten, kepenk indiren, geçinemeyen vatandaşına çözüm sunan bir hükümete ihtiyaç var. Bu hükümet bugüne kadar bunu başaramadı, bundan sonra da yapamayacaksa gölge etmemesi gerekecek. Halk da bunu dillendirmeye başlayacak. Biz muhalefet olarak hem halkı dinliyoruz hem de onların dertlerini çözüm önerilerimizle birlikte hükümete iletiyoruz. Çünkü seçim de bir maliyet. Ama hükümet çare üretemez duruma gelmişse, işsizlik, ekonomik kayıplar telafi edilemeyecek noktaya varmışsa, toplumda anarşiye varan sıkıntılar varsa toplumun derdi geçim ve seçim olacaktır diye düşünüyorum. Çünkü vatandaşın sabrı kalmadı” diye konuştu.