Views: 0
Rum Yönetimi ile Yunanistan’ın, gayrı resmi beşli konferans öncesinde hangi eksenlerde hareket edeceklerini belirledikleri bildirildi.
Fileleftheros gazetesi “Kırmızı Çizgileri Belirlediler… Lefkoşa ile Atina Çözüm Şekli ve Başlangıç Noktasıyla İlgili Tezlerini Netleştirdi” başlığıyla manşetten aktardığı haberinde, Rum ve Yunan Hükümetlerinin Kıbrıs sorunundaki Türk yöntemlerine yanıt vermek için ellerini çabuk tuttuklarını ve aldıkları kararlarla, sorununun özüne temas ettiklerini yazdı.
Gazete, elde ettiği bilgilere dayanarak, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in dün, Rum Başkanlık Sarayı’ndaki görüşmelerinde çözümün şekli ile başlangıç noktasına dair iki kırmızı çizgi belirlediğini kaydetti, özetle şöyle devam etti:
“İlk olarak, Lefkoşa ile Atina Kıbrıs sorununun çözüm şekline ilişkin hiçbir tartışmaya girmeyecekleri; yani Türk tarafının ileri götürdüğü çözüm şeklini doğrudan veya dolaylı tartışmayacakları konusunda anlaşmıştır. Kıbrıs ve Yunanistan Hükümetleri için Kıbrıs sorunundaki uzlaşının, iki toplumlu ve iki kesimli federasyon olduğu nettir ve bunun ötesinde hiçbir tartışmaya girilmeyecektir.
İkinci olarak ise, Kıbrıs ile Yunanistan Kıbrıs sorunundaki yeni çabanın net bir başlangıç noktası olmasını ve müzakerelerin koptuğu noktanın açıklığa kavuşturulmasını istemektedir. Yani, o zamana kadar yapılan işin ortaya çıkması.”
Gazete, elde ettiği teyit edilmemiş bilgilere göre, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in gayrı resmi beşli konferansı mart ayının ikinci yarısında toplayacağını kaydederek, şayet bu bilgi teyit edilirse, Kıbrıs sorunu ile AB’nin Türkiye’ye yeni yaptırımlar uygulanmasını kararlaştıracağı zirve toplantısının eşzamanlı ilerleyeceğini yazdı.
Miçotakis ile Anastasiadis’in analizine göre, Kıbrıs sorunuyla AB-Türkiye ilişkilerindeki belirleyici unsurun, Türkiye’nin söylemlerini eylemlere dönüştürmesi olduğunu belirten gazete, Kıbrıs sorununda pozitif gündemin de, Türk tarafınca olumlu eylemlerde bulunmasını kapsadığını kaydetti.
Gazete, ABD’nin Kıbrıs sorununda oynayacağı rolün de belirleyici olacağını belirtirken, Kıbrıs sorununun çözüm şeklinin iki toplumlu ve iki kesimli federasyon olmasını destekleyen ABD’nin, Yunanistan-Türkiye ilişkileriyle ilgili olarak da “tahriklerin sona ermesi gerektiğini” ve NATO üyesi olan iki ülkenin, aralarındaki sorunu çözmek için diyalog kurmaktan başka seçenekleri bulunmadığını ifade ettiğini yazdı.
Haberde, Anastasiadis ile Miçotakis’in görüşmeden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında yaptıkları açıklamada, “çağdışı garantörlük sisteminin kaldırılması” ve Türk askerinin çekilmesi gerektiğini vurguladıkları; ayrıca Kıbrıs sorununun uzlaşılmış ve bağlayıcı çerçevesinin, BM kararlarında yer aldığına işaret ettikleri belirtildi.
Gazete, Anastasiadis’in Rum tarafının gayrı resmi konferansa katılmaya hazır olduğunu ve arzu ettikleri çözüm şekline ilişkin görüşlerinin net olduğunu söylediğini yazdı.
Habere göre Anastasiadis, çözümün BM Güvenlik Konseyi kararları ile AB ilke ve değerlerinden sapmasının mümkün olmadığının altını çizerek, “çağ dışı kalmış garantörlük sistemi” ile Türk askerinin adadaki varlığını sona erdirecek ve “dönüşümden sonra oluşacak yeni oluşumun fonksiyonelliğini” sağlayacak bir çözüm arzu ettiklerini ifade etti.
Anastasiadis ayrıca, çözümün bugüne kadar yapılan çalışmalara ve varılan uzlaşılara dayanması gerektiğini belirterek, Guterres’in 26 Ekim 2020’de iki lidere gönderdiği mektuba atıfta bulundu.
Gazete, Miçotakis’in ise, Güney Kıbrıs’a ziyaretinin Kıbrıs sorununun geleceği için hassas bir konjonktürde gerçekleştiğini belirttiğini ve Anastasiadis’e, “Türk işgalinin sona ermesi ve Kıbrıs sorununa kapsamlı, yaşayabilir, işlevsel ve karşılıklı kabul edilebilir çözüm bulunmasının, Yunanistan dış politikasının zirvedeki önceliği olduğunu” ilettiğini söylediğini yazdı.
Gerek Yunanistan’ın, gerekse Güney Kıbrıs’ın BM kararlarına bağlı olduğunu vurgulayan Miçotakis, BM Güvenlik Konseyi’nin yakın geçmişteki 2561 sayılı kararının, Kıbrıs’ta kalıcı tek çözüm olarak siyasi eşitlik, tek egemenlik ve tek vatandaşlık zeminindeki, egemenlik ve toprak bütünlüğünü garanti altına alacak iki toplumlu ve iki kesimli federasyonu öngördüğünü söyledi.
Habere göre Miçotakis, Türkiye’nin ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın tavrının, BM çerçevesinin dışında olduğunu iddia ederek, Türkiye ile Tatar’ın iki devletli çözümde ısrar ettiklerini belirtti.
İki devletli çözüm şeklini yalnızca Rum Yönetimi ile Yunanistan’ın değil, BM ve AB’nin de reddettiğini ifade eden Miçotakis, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas’ın konuyla ilgili son açıklamalarına da atıfta bulundu.
Miçotakis, çözümün Türkiye’nin hedeflerine değil, tüm Kıbrıslıların, yani Kıbrıslı Türkler ile Rumların menfaatine hizmet etmesi gerektiğine dair Anastasiadis’in yapmış olduğu açıklamanın altına imzasını attığını kaydetti.
SİYASİ PARTİLERDEN MEMNUNİYET
Gazete devamla, Rum siyasi partilerin Anastasiadis-Miçotakis görüşmesiyle ilgili değerlendirmelerini aktardı.
Habere göre DİSİ, Başbakan Miçotakis’in gayrı resmi konferans öncesinde Anastasiadis ile koordine olmak için adaya geldiğini ve memleketi meşgul eden en büyük meselede hareketlilik yaşandığını belirtti. DİSİ ayrıca, ilerleyen haftaların koordinasyon ve ön hazırlık haftası olacağına işaret etti.
DİKO, Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasındaki işbirliğinin güçlenmesinin zorunlu olduğunu ve Türkiye’nin “saldırgan ve yayılmacı politikası” ile mücadele edebilmek için iki ülkenin işbirliği yapmasının şart olduğunu kaydetti.
EDEK ise, “Türk yayılmacılığının” önüne geçilebilmesi için tüm siyasi güçler ile Yunan-Rum Hükümetleri arasında panmilliyetçi çizgi oluşturulmasının gerekliliğine vurgu yaptı.
Habere göre Vatandaşlar İttifakı, Yunanistan ile Rum Yönetimi’nin işbirliğinin, gayrı resmi konferansta yaşanması olası Türk manevraları ile Türkiye’nin iki devletli/konfederal çözüm ısrarıyla mücadele edebilmek için gerekli olduğunun altını çizdi.
Dayanışma Hareketi de, Anastasiadis ile Miçotakis’in yapması gereken şeyin, gayrı resmi konferanstan nasıl kaçınılabileceği konusunda karar almak olduğunu ifade etti.
Alithia gazetesi “Kıbrıs-Yunanistan Beşli Konferans İçin Ortak Çizgi Belirledi” başlıklı haberinde, Anastasiadis ile Miçotakis’in görüşmesinde Kıbrıs sorunu için alınan kararların oldukça önemli olduğuna işaret ederek, görüşmede Türk tarafının iki devletli çözüm ısrarına karşı Rum ve Yunan tarafının kırmızıçizgilerinin teyit edildiğini yazdı.
Gazete, Anastasiadis’in yaptığı açıklamalarda Miçotakis ile Kıbrıs sorunu ve gayrı resmi beşli konferansın yanı sıra, Doğu Akdeniz ile Ege’deki gelişmeleri ele aldıklarını söylediğini kaydetti.
Habere göre Anastasiadis, Rum Yönetimi ile Yunanistan’ın, bölge ülkeleriyle imzaladığı üçlü işbirliği anlaşmaları vasıtasıyla oluşturduğu ortak inisiyatiflerden bahsetti ve iki ülkenin bölgede oynadığı barış ve istikrar rolüne değindi.
Anastasiadis, bu bağlamda ilerleyen günlerde, ilgili bakanların katılacağı bölgesel bir toplantı gerçekleştireceklerini belirterek, daha fazla detaya inmek istemediğini söyledi.
Haber, Haravgi gazetesinde “Çağdışı Garantörlük Sisteminin Kaldırılması Lehinde… Atina ve Lefkoşa Beşli Konferans Öncesinde Koordine Oluyor”, Politis gazetesinde de “Guterres Çerçevesinden Bir Adım Dahi Geri Atmak Yok” başlığıyla yansıtıldı.