Views: 0
Başbakan Ersan Saner, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajda, aşı konusunda hedefin 500 bin olduğunu ifade ederek halkın yüzde 80’inin aşılanmasının planlandığını söyledi.
Başbakan Ersan Saner, hedeflerinin Türkiye’den temin edilecek 500 bin aşıyla halkın en az yüzde 80’inin aşılanmasını sağlamak olduğunu belirterek “Ancak o noktaya gelinceye kadar salgınla mücadeleyi yoğun ve etkin bir şekilde sürdürmeliyiz” dedi.
Saner, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’nun kararlarına titizlikle uyulması çağrısı yaptı.
Başbakan Saner, Koronavirüs salgınının, sadece sağlığı değil, ekonomi, sosyal yaşam ve psikolojiyi de olumsuz yönde etkilediğini belirterek, Koronavirüs salgını nedeniyle ilk kez, bu kadar uzun süre, zaruri ihtiyaçları gidermek dışında, evlere kapanmak zorunda kalındığını kaydetti.
Başbakan Saner yayımladığı yılbaşı mesajında, Kıbrıs Türk halkının ilk kez bu denli okul, iş yeri, yakınlarından uzaklaştığını, ekonominin daraldığını, bütçedeki açığın büyüdüğünü ifade etti.
“DEVLET VE ÖZEL SEKTÖR İÇİN TÜM İMKÂNLARI SONUNA KADAR KULLANDIK”
Yaşanan sorunlara rağmen tüm sektörlere ayakta durabilmeleri için devlet olarak elden gelen katkıyı yaptıklarını belirten Saner, devlet ve özel sektör çalışanları için tüm imkânları sonuna kadar kullandıklarını aktardı.
Anavatan Türkiye’nin de büyük desteği ile salgının olumsuz etkilerini asgariye indirgemek, salgınla başarılı bir şekilde mücadele edebilmek ve sağlık alanındaki eksikleri gidermek için önemli adımlar attıklarını kaydeden Başbakan, 100 gün gibi kısa bir süre içinde Acil Durum Hastanesi’nin bitirildiğini hatırlattı.
Saner şöyle devam etti:
“Hükümet olarak bu hastanemizin halkımıza en iyi hizmeti sunması için gereken yapılacaktır. 500 yataklı yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin yapımı konusunda Anavatan Türkiye’nin tam desteğini ve katkısını sağladık. İlgili hastanenin yapımı ile ilgili yasa tasarısını Bakanlar Kurulumuzda onaylayarak, uluslararası antlaşma olması gereği, Meclisimize sevk ettik.
Salgınla mücadelede en etkili yollardan biri olduğu kuşku kaldırmayan aşının siz değerli halkımızın da istifadesine sunulması için Türkiye’den gerekli desteği aldık. Hedefimiz Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nden 500 bin aşı temini ile halkımızın en az %80’inin aşılanmasını sağlamaktır. Ancak o noktaya gelinceye kadar salgınla mücadeleyi yoğun ve etkin bir şekilde sürdürmeliyiz. Dolayısıyla lütfen Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’nun kararlarına titizlikle uyalım. Sağlık personelimize, polisimize çalışmalarında yardımcı olalım.
“DÜNYADA KORONAVİRÜSLE MÜCADELEDE EN BAŞARILI ÜLKELERDEN BİRİYİZ”
Ülke olarak dünyada Koronavirüsle mücadelede en başarılı ülkelerden biriyiz. İnşallah aşı ile bu salgının soruna geleceğiz ama ne olur, sona yaklaşırken kararlı duruşumuzdan taviz vermeyerek bugüne kadar sağlanan olumlu ortamı bozmayalım. Hükümetin bugüne kadar almış olduğu tüm kararlar halkımızın sağlığı içindir. Kimse bizi, sık sık karar alıyoruz veya değiştiriyoruz diye eleştirmesin. Tüm dünya Koronavirüsle mücadele ederken sık sık karar değiştirmek durumunda kalıyor. Çünkü, bir taraftan ekonomi için açılıma gitmeye gerek duyuluyor, bu yapılmaya çalışılıyor ancak diğer tarafta da açılma ile birlikte vaka sayısı artıyor ve tekrar kapanma yoluna gidiliyor.
Dünyada aşılama faaliyetleri arttıkça bu sorunlar azalacak ve hızla ekonomimizi daha ileri noktalara taşıyacağız.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay 23 Aralık günü Ankara’ya yaptığım ziyarette ekonomik kalkınmamıza büyük önem atfettiklerini bir kez daha bizlere net bir şekilde ifade etmişlerdir. Kendilerine yeniden teşekkür ediyorum. Anavatan Türkiye, yollarımızın tamamlanması, Ercan Havalimanı’nın bitirilmesi, Türkiye’den KKTC’ye sudan sonra elektrik enerjisi ve doğal gaz gelmesi için gerekenlerin yapılmasına karar vermiş durumdadır. Gerisi bize kalmıştır. Çok çalışmalıyız. İş insanımızın, yatırımcıların önünü açacak yasaları yapmak durumundayız. Kamudaki etkinlik ve verimliliği aşmak mecburiyetindeyiz.”
“BAZI SORUNLAR HALKIMIZI ÜZÜYOR, AMA BUNLAR BÖYLE DEVAM ETMEYECEK”
Başbakan Ersan Saner, bazı sorunların halkı düşündürdüğünü ve üzdüğünü kaydederek, bunun böyle devam etmeyeceğini, özellikle refah seviyesi ve yaşam kalitesinin istenilen seviyeye ulaşmamasından, istikrarlı kalkınmanın başarılamamasından, gençlerin istihdam koşullarının gerektiği gibi düzenlenememesinden üzüntü duyulduğunu bildiğini ifade etti.
Saner, tüm bunların tümünün çaresinin olduğunu, etkin ve düzgün çalışan sistemler, hükümetler, Anavatan Türkiye ile iş birliği içinde doğru icraatlar yapmakla bu sorunların geride kalacağını belirtti.
Saner mesajında şunlara yer verdi:
“İnanın ki farklı görüşlerimizi zenginlik olarak değerlendirerek, birlikte çalışarak bu zorlukları aşmamız mümkündür. Yok olmaya yüz tutmuş bir topluluk noktasından verdiğimiz özgürlük ve varoluş mücadelesi ile Devlet sahibi bir halk noktasına gelen bizlerin aşamayacağımız hiçbir engel yoktur.
Ülkedeki sıkıntıların çözümünü Kıbrıs konusuna bağlamak doğru değildir. Bu bizi kolaycılığa ve yanlışa iter. Birçok sorunumuza çözüm vardır ve biz bu çözümleri ortaya koyacak, birlikte başaracağız.”
“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM İSTEDİĞİMİZİ BM VE TÜM İLGİLİ TARAFLARA İLETTİK”
Başbakan Saner mesajında, Kıbrıs sorununa da değindi ve 2020’deki
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile yeni bir döneme girildiğini kaydetti.
“KKTC olarak egemen eşitliğe dayalı iki devletli bir çözümden yana olduğumuzu ilk kez resmi olarak Birleşmiş Milletler ve tüm ilgili taraflara bildirmiş bulunmaktayız” diyen Saner, bunun güneydeki yankılarıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu bağlamda Rum tarafında son günlerde çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Başpiskopos Hrisostomos çok açık bir dille Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in iki devletli çözümden yana olduğunu kendisine söylediğini ortaya koydu. Muhaliflerinin, özellikle de komünist AKEL Partisi’nin ağır eleştirilerine uğrayan Anastasiadis, Başpiskopos’u kendisini yanlış anlamakla suçlasa da iki devletli çözümün artık Rum kesiminde de iyice gündeme yerleştiği açıktır.
Eğer, duruşumuzda kararlı olur birlikte hareket edersek haklarımızı dünyaya kabul ettirmekte başarılı olacağımız kesindir. ‘Maraş açılamaz’ diye inanılırken kapalı Maraş’ı Anavatan Türkiye ile birlikte açtık. ‘Doğu Akdeniz’de gaz ve petrol arayamazsınız’ dediler Anavatan Türkiye ile birlikte arıyoruz. Biz dış politikada aktif bir siyaset izledikçe sizlerin hakkını, hukukunu tescil etme yolundaki gücümüz artarak devam edecektir. Bu kararlılığımızı önümüzdeki yıllarda da sürdüreceğiz.”
“NE ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ NE EGEMENLĞİMİZ NE DE DEVLETİMİZDEN VAZGEÇECEĞİZ”
Başbakan Saner, Rum komşuların artık gerçekleri görme ve bir antlaşma ile Kıbrıs konusunda beklenen anlaşmanın gerçekleştirilmesi dileğinde bulundu.
“Bu en halisane arzumuzdur. Biz Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de bir barış, huzur ve zenginlik adası olarak hem bölgemize hem de tüm dünyaya örnek olmasını samimiyetle istiyoruz” diyen Saner, “Ama bunun için ne özgürlüğümüzden ne de egemenliğimiz ve Devletimizden vazgeçeceğiz” vurgusunda bulundu.
Halka, öncelikle sağlık dilediğini belirten Başbakan Saner, yeni yıl mesajını, “İnşallah 2021 yılı yeniden normale döneceğimiz, güzel ülkemizi, dünyamızı rahatça gezebileceğimiz, birbirimize dostça, kardeşçe sarılabileceğimiz bir yıl olur. Bu duygu ve düşüncelerle hepinizin yeni yılını candan kutlar, sizlere en derin sevgi ve saygılarımı sunarım.” ifadeleriyle tamamladı.