Views: 0
Kıbrıs Türk Gençlik ve Aile Birliği İngiltere (KTGAB) Başkanı Nafiya Horozoğlu, hakkında yapılan suçlamaların asılsız olduğunu, emeklerinin hiçe sayılarak kendisine ve KTGAB’a haksızlık yapıldığını savundu.
Kıbrıs Türk Gençlik ve Aile Birliği İngiltere (KTGAB) Başkanı Nafiya Horozoğlu, Kıbrıs Türk Toplum Merkezi (KTTM) CEO’su Erim Metto tarafından avukat aracılığıyla tebliğ edilen suçlamalara yanıt verdi.
4 Kasım Çarşamba günü, Kıbrıs Türk Toplum Merkezi CEO’su tarafından Kıbrıs Türk Kültür Sanat Festivali Komitesi limitet şirket adına avukat aracılığıyla KTGAB Başkanı Nafiya Horozoğlu’na tedbliği edilen mektupta, Horozoğlu, ‘Kıbrıs Türk Kültür ve Sanat Festivali’ Facebook sayfasını ve websitesini el koymakla suçlandı.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Horozoğlu, bu suçlamaların asılsız olduğunu, emeklerinin hiçe sayılarak kendisine ve KTGAB’a haksızlık yapıldığını savundu.
2018 yılında İngiltere’de faaliyet gösteren 6 toplumsal kuruluşların bir araya gelmesiyle kurulan UK Turkish Cypriot Trust (İngiltere Kıbrıs Türk Vakfı), 2018 ve 2019 yılında ‘Kıbrıs Türk Kültür ve Sanat Festivalini’ düzenledi.
Horozoğlu, 2018 yılından itibaren ‘Kıbrıs Türk Kültür ve Sanat Festivali’ Facebook sayfasının kurucusu ve yöneticisi olduğunu belirterek, komitenin vermiş olduğu yetkiyle görevini yürüttüğünü ifade etti. Horozoğlu şöyle devam etti,
“2018 yılında kurulan festival komitesinde yer alarak ilk günden itibaren aktif bir rol yürütüyorum. Daha sonra KTGAB’ı kurarak bu komitede yer aldık ve ikinci festivalin koordinatörlük rolüne layık görülerek görevimi yerine getirdim. Ancak, geçtiğimiz ay yetkili olmayan kişiler tarafından KTGAB’ın komiteden ekarde edildiğini ve üçüncü bir festivalin dijital ortamda yapılacağını sosyal medyada öğrendik. Bu bizi derinden üzdü ve hayal kırıklığını uğrattı. Son iki yıldır emeğimizi ve zamanımızı acımadan bir hedef uğruna birlikte adım atma inancı ile katkı koyarken, öteki yandan komitenin esas üyelerinden habersiz bazı şahısların kendi çapında bir komite oluşturduğunu öğrendik.
Bizler bu yolla baş koyarken bir davaya inanarak, gönül ve el birliğiyle o komitede yer aldık; İngiltere’de yaşayan gençlerin asimilasyonunu engellemek, kültürümüzü tanıtmak ve Kıbrıs Türk kimliğimiz sahip çıkmak amacıyla bir olduğumuza inandık. Lakin, son dönem yaşananlar inancımızı ve güvenimizi ciddi anlamda zedeledi.’’
KTTM CEO’su, ‘Kıbrıs Türk Kültür Sanat Festivali – limitet şirket adına Horozoğlu’na nitekim suçlamalarda bulunarak, Facebook sayfasının ve www.turkishcypriottrust.co.uk websitesinin geri vermesini şart koydu. Buna ek olarak Horozoğlu’nun avukat masrafı ile birlikte website’nin 250 pound değerindeki masrafı karşılanması istendi. Aksi takdirde, Horozoğlu’na karşı daha fazla yasal işlemler başlatılacağı vurgulanmıştı.
Horozoğlu, festival komitesinde yetkisi olmayan ve 3 direktörün 2’sinin kesinlikle haberi olmadan sahışına yapılan suçlamaların kanunsuz ve etik olmadığını belirterek, yapılanın haksızlık olduğunu ve harcanan zaman ve emeğin karşılığın bu olmadığını ifade etti. Horozoğlu şöyle konuştu:
‘‘Güzel bir gelecek, gençlerle gelecek şartıyla çıktığımız bu yolda, gençlerin ötekileştirildiğine şahit olduk. Üzüntümüzü ifade etmek için kelimeler yetersiz, kişilerle özel bir sorunumuz yok ancak şahsımı hedef haline getirilmesi oldukça düşündürücü. Eğer bir yanılışımız varsa telafi etmesini biliriz, ancak bu şekilde ağır suçlamalarda bulunmak onur kırıcı bir davranış. Yapıcı olmak yerine kırıcı olunuyor. Bu yapılanlar sadece şahısıma değil, KTGAB yöneticlerine ve üyelerine yapılan bir saygısızlıktır.
2018 yılında açılan ve resmi komite üyelerin vermiş olduğu yetkiyle Facebook sayfasını yürüttüm. İki yıldır bu sayfa için içerik, görsel tasarım ve klipler ürettim. Vermiş olduğum emeklerin bu şekilde göz ardı edilmesi ve resmen hırsızlıkla suçlanmam büyük bir haksızlık. Buna ek olarak website’nin şifrelerini değiştirmekle suçlandım, website’den haberimiz bile yok. Avukat tarafından gönderilen mektupta, website’nin faturalarıda eklendi. Faturalar ‘Erim Hassan – TCCA’ adına ve festival şirketinin kartı ile yapılmadığını da görmüş olduk. Festival komitesinin muhasebecisi böylesi ödemeleri yapması gerekirken, bu ödemeleri başkaları yaptı. Başka bir kurum tarafından yapılan ödeme, festival komitesi adına benden talep ediliyor. Bunu anlamakta zorlanıyorum. Böylesi yetkinin neye göre kime göre verildiği merak konusu olmaya başladı.
Buna ek olarak, İngiltere’nin yasalarına göre bir ‘limited company’ şirketin direktörü dışında yetkisi olmayan bir kişi bu şirket adına talimatta bulunamaz. Avukat tarafından ulaştırılan mektup sonrasında şirketin direktörlerinden biri olan ve festival komitesinin mali sorumlusu olan Emir Osman ile temasa geçerek istişare ettim. Emir Osman şahsım adına yapılan suçlamalardan habersiz olduğunu ve böylesi bir davranışın kanunsuz olduğunu ifade etti. Mektubu gönderen avukatla temasa geçerek yapılanın yanlış olduğunu ve bir şirketin direktörleri dışında kimsenin böylesi bir talimat vermesi için yetkisi olmadığını belirtti. Avukat, Erim Metto’nun ‘KTKSFK – Limited Company’ adına komitenin onayı ile bu talimatta bulunduğunu kaydetti, Emir Osman ise bunun asılsız olduğunu ve komitenin böylesi bir onayı olmadığını söyledi. Bunun ardından telefoniyen avukatla konuştuk, hem şahsıma hemde Emir Osman’dan özür dilerek, 3 direktörün onayı olmadan bu davanın devam etmeyeceğini söyledi. ’’
KTGAB Başkanı Horozoğlu, şahsı adına yapılan bu suçlamaların ve KTGAB’ın bu şekilde dışlanmasının, hiç bir karşılık beklemeyen ve gönüllü olarak kendini feda edenlere yapılan büyük bir saygısızlık olduğunu vurguladı.
Horozoğlu, ‘‘Bizim tırnaklarımızla kazandığımız güveni ve hiç bir karşılık beklemeden cefasını çektiğimiz bu çalışmaların sefasını şimdi maaşlı memurlar yürütüyor. Açıklık getirilmesi bir nokta var oda şudur, beni göreve getirenler beni görevden almadı. KTGAB hala burda ve geri adım atmıyor. Bu yapılanların toplum vicdanında yeri yok. Hiç bir beklenti halinde olmadan toplumsal çalışmalar için seferber olmanın bedeli avukat aracılığıyla gençlere gözdağı mı vermektir? İstedikleri kadar yasal işlemler uygulamaya çalışsınlar, hiç bir evrak toplumun vicdanı kadar değerli değil. Bu toplum kimin canı gönülden kendini feda ettiğini ve kimlerin rant sağladığını çok iyi biliyor. Bu yapılan haksızlığa, etiksizliğe ve asılsız suçlamalara boyun eğmeyeceğiz. Toplumsal başarı için elimizi taşın altına koydukça, elimizi bükmeye çalışanlara inat davamıza sahip çıkacağız. Üzerimizden rant elde etmek isteyenlere müsade etmeyeceğiz, festival’e karşı değiliz kimseyle özel bir sorunumuz yok ama, emeğimizin hiçe sayılıp haksızlık yapılmasına müsade etmeyeceğiz” dedi…