Views: 0
Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı, Başbakan Ersin Tatar, “ Avrupa Birliği Rum-Yunan ikilisini şımartmaya devam ettikçe Kıbrıs konusunun bir anlaşmayla sonuçlanma olasılığının azalmaya devam edeceğini” belirtti.
Başbakan Tatar, Avrupa Birliği (AB) üyesi Güney Avrupa Ülkeleri (Med7) Altıncı Zirvesi sonunda kabul edilen ortak bildiride yer alan Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesine ilişkin ifadelerin gerçeklerden uzak, Rum yanlısı kararlar olduğuna işaret etti ve “ Bizim de hedefimiz hakkımızla, hukukumuzla AB içinde yer almaktır, Türkiye’nin de ancak yanlış kararlar halkımızı AB’ye karşı olumsuz yönde etkilemektedir. AB’yi sağ duyulu davranmaya davet ediyorum” dedi.
Başbakan Ersin Tatar açıklamasında şunları kaydetti:
“ Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ülkesinin çıkarları için Rum-Yunan ikilisini kullanarak Doğu Akdeniz’de söz sahibi olmaya çalışırken bölge ve dünya barışına büyük zarar veriyor.
Avrupa Birliği’ne üye 7 Güney Avrupa ülkesinin Korsika’da Fransa’nın baskısı ile aldığı karar yanlıştır ve ne Kıbrıs konusunun bir sonuca bağlanmasına ne de bölgede yaşanan gerginliğin azalmasına katkıda bulunmayacaktır.
Bu kararları alanlar sağduyulu davranmadıkları sürece Kıbrıs’ta bir anlaşma sağlanmasına zerre kadar katkıları olamaz.
Kararda iddia edildiği gibi bölgede Rumların egemenliğine ve egemenlik haklarına yönelik bir Türkiye tehdidi yoktur.
Tam tersine Kıbrıs Türk Halkı’nın egemenliğini ve egemenlik haklarını yok saymaya çalışan bir Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi vardır.Asıl saldırgan bu ikilidir.Avrupa Birliği’nin dayanışma içerisinde olması, destek vermesi gereken taraf 1963’ten beridir kurucu ortağı olduğu Devlet’ten silah zoru ile atılan ve egemenlik hakları gasp edilen Kıbrıs Türk halkıdır.
Bir kez daha uyarıyorum; Avrupa Birliği hala gerçekleri algılamaz ve Rum-Yunan ikilisini memnun etsin diye ay sonunda yapılacak zirve toplantısında Türkiye aleyhine kararlar alırsa Kıbrıs konusundaki hatalar zincirine bir yenisini eklemiş olacaktır. Avrupa Birliği Rum-Yunan ikilisini şımartmaya devam ettikçe Kıbrıs konusunun bir anlaşmayla sonuçlanma olasılığının azalmaya devam edecektir.
Bizim de hedefimiz hakkımızla, hukukumuzla AB içinde yer almaktır, Türkiye’nin de ancak yanlış kararlar halkımızı AB’ye karşı olumsuz yönde etkilemektedir. AB’yi sağ duyulu davranmaya davet ediyorum.”