Yeni sorun terk edilen bebekler

324
reklam alani

Ülkede, anneleri tarafından hastanede terk edilip bırakılan bebek sayısı giderek artıyor. Judi bebeğin ardından, önceki gün de yine başka bir Afrika kökenli anne bebeğini hastaneye bırakıp gitti.

Ayrıca güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Judi bebek ve önceki gün hastanede terk edilen 15-20 günlük bebek gibi bir bebek daha Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde terk edildi.

Toplumda derin bir yara açan bu sorun, birçok eksikliği ve soru işaretini de gündeme taşıdı.  Akıllarda, “Bu sayı artmayacak mı?”, “Bu gibi olayların yaşanmaması için neler yapılmalı?”, “Bir anne neden bebeğini terk eder?” ve “Bu bebekler ne olacak?” gibi birçok soru oluştu.

KIBRIS Gazetesi’nden Ceren ÖZBİL’e konuşan yardım derneği ve yardımsever vatandaşlar, hastanede bebeğini terk eden annelerin ağırlıklı olarak Afrika kökenli olduğuna dikkati çekti ve devlet yetkililerine çağrı yaparak, ülkeye öğrenci getirilirken daha planlı programlı davranılmasını istedi.

Umut Derneği Başkanı Özlem Dinçoğlu, yurtdışından gelip hayatını idame ettirmek ve para kazanmak için ülkede fuhuş yapmak zorunda kalan kadınların doğurduğu çocukları istemediğine ve terk ettiğine işaret ederek, fuhuşa karşı yoğun önlem alınması gerektiğini söyledi.

Vicdani Yardım Derneği (VİYAD) Başkanı Evrim Özbahadır ise, ülkede, anneleri tarafından terk edilen ve özel ilgiye muhtaç çocukların bakımının yapılacağı devlet bünyesinde bir yer bulunmadığına dikkati çekti bu bebeklerin bakımının hastanelerde yapıldığını anlattı.

Dinçoğlu: Öncesinde önlem alınmalı

Umut Derneği Başkanı Özlem Dinçoğlu, son zamanlarda annesi tarafından hastanede ikinci kez bir bebeğin terk edildiğini hatırlattı ve bu annelerin Afrika kökenli olup, büyük bir ihtimalle adaya öğrenci olarak geldiğine dikkat çekti.

Dernek olarak bu durumdaki bebeklere yardım etmek adına ellerinden geleni yaptıklarına değinen Dinçoğlu, ancak sadece yardımda bulunmanın yeterli olmadığını söyledi.

Dinçoğlu, bu kişilerin genellikle fakir ülkelerden geldiğini ve bu nedenle fuhuşa yatkın olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Bu çocukların büyük bir kısmı istem dışı doğan çocuklardır. Bu nedenle anneler terk edip gidiyor. Bunun önüne geçmek için ülkede daha sıkı kontroller ve denetimler olması gerekir. Ülkeye plansız, programsız getirilen yabancı öğrencilerle karşılaşıyoruz. Bu öğrencilerin fuhuş yaptığı herkes tarafından bilinen bir gerçek. Polis, fuhuş konusunda daha denetleyici olmalıdır. Ayrıca öğrenci getirirken de daha planlı ve sistemli olmalıyız.  Bu olayların yaşanmasının ancak böyle önüne geçilebilir. Aksi takdirde yaşanmaya devam edecek. Bebekler doğup, terk edildikten sonra herkes yardım yapamaya hazırdır. Ancak çözüm bu değildir. Ne yazık ki bu sayının artacağı tahmin ediliyor”.

“Devlet sahip çıkmalı”

Dinçoğlu, devletin terk edilen bu çocuklara din, dil, ırk gözetmeksizin sahip çıkması ve himayesi altına alması gerektiğini savundu.

Geri kalan görevin de herkese düştüğünü kaydeden Dinçoğlu, “Zaten bu durumda da gerek dernekler olsun, gerek vatandaşlar yardım elini uzatıyor. Çocuk Esirgeme Kurumu, SOS gibi dernek ve kurumlara bağışlar yapılıyor” dedi.

Beşoğlu: Devlet bu yükü kaldıramaz

Kısa süre önce hastaneye terk edilen Judi bebekle yakından ilgilenen yardım sever vatandaş Bircan Beşoğlu da, hastanelerde bebek terk etme olaylarının yaygınlaşmakta olduğunu söyledi ve bu tip olayların hiç yaşanmadan önüne geçilmesi gerektiğini belirtti.

Devlet olarak bu yükü kaldıracak durumda olunmadığından söz eden Beşoğlu, Judi’nin rahatsızlıkları olması nedeniyle de şu anda hastane olduğunu kaydetti.

Beşoğlu, hastanedeki hemşire ve doktorların Judi ile yakından ilgilendiğini ancak bu durumdaki bir çocuğun hastanede olmasının doğru olmadığını ifade etti.

Bu gibi çocukların evlat edinilmesi gerektiğini söyleyen Beşoğlu ya da devlettin bir ya da iki bakıcı tutarak bakımını üstlenmesi gerektiğini belirtti.

“Yüzde 60’ı hamile”

Beşoğlu, yurt dışından gelen öğrencilerin neredeyse yüzde 60’ının hamile olduğunu söyledi ve bu bebeklere bakamamaları nedeniyle de terk ettiklerini anlattı.

Annelerin terk etmesi durumunda, olanın bebeklere olduğunu kaydeden Beşoğlu, şunları anlattı:

“Örneğin Judi, hasta bir çocuk. Evet hastane personeli ilgileniyor. Ancak onların başka işleri de var. Devlet bu çocuklara sahip çıkmalı. Kalabilecekleri bir yer vermeli. Judi’nin özel bir bakıcıya ihtiyacı var. Belli oranlarda para verilip bakıcı tutulabilir. Hastanede kalması doğru değildir. Bu olayların hiç yaşanmaması için devlet başından tedbir almalıdır. Yurtdışından getirilen öğrencilerle ilgili daha planlı programlı davranılmalıdır. Yasal düzenleme gerekiyorsa, yasal düzenleme yapılmalıdır”.

Özbahadır: Özel bakıma muhtaç çocuklar hastanelerde kalıyor

Vicdani Yardım Derneği (VİYAD) Başkanı Evrim Özbahadır, terk edilen bebeklerin Sosyal Hizmetler Sorumluluğu’nda uygun ailelere evlatlık verilmesinin sevindirici olduğunu, ancak, aynı durumun engelli bebekler için geçerli olmadığını söyledi. Özbahadır, şöyle dedi:

“Anne olmak doğurmakla olunmuyor maalesef. Kimi anneler çocuk hasreti ile yanıp tutuşur, hayatının amacı haline getirip tedavilerle çocuk sahibi olmaya çalışır. En son çare de evlat edinmekle, en yüce duygu olan annelik duygusuna erişir.

Bir diğer yandan aile yapısı, sosyal, ekonomik ve özel nedenlerle doğum yapıp canından can olan evladını terk etmek zorunda kalınabiliniyor maalesef. Son dönemde ülkemizde yaşanan doğum sonrası terk edilen bebeklerimizin hüznü, tüm halkımızı üzmüş olduğu gibi, Vicdani Yardım Derneği olarak bizleri de derinden yaralamıştır. Dernek olarak bize ulaşan ihtiyaçlı ailelerimize, öncelikli çocuklarımızın ihtiyaçları olmak üzere karşılamaktayız. Tüm dernek temsilcilerimiz ile mutlulukla yaptığımız güzellikler yaşatılıyor. Terk edilen bebeklerimizin Sosyal Hizmetler sorumluluğunda uygun ailelere evlatlık verilmesi oldukça sevindirici olmasına rağmen maalesef ki engelli veya sağlık sorunu olup özel bakım gerektiren terk edilen çocuklarımızın bakımını üstlenecek devlet birimi mevcut değildir. Bu büyük üzücü eksiklik sonucu özel bakım tedavi gerektiren kimsesiz çocuklarımız ya hastane köşesinde sevgiye yardıma muhtaç yaşatılıyor veya birilerinin yanında imkansızlıklar içerisinde boğuşuyor. Bu noktada devlet bünyesinde acilen özel bakım çocuk rehabilite merkezi açılmalı ve tam teşekküllü şekliyle hizmete girmesi gerekmektedir.

Bu konuda başta Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın öncelikli görevleri arasına alınması gönülden temennimizdir.

Vicdani Yardım Derneği olarak başta, duyarlı halkımız ve devlet yetkililerimizin desteği ile çocuklarımıza hak ettiği güzellikleri yaşatıp yaşamak tüm çocuklarımıza umut olmak tek amacımız”.

Paylaş