Polisteki personel eksikliği noktasında Başbakanlık’ın gereğini yaptığını, giriş çıkışlar konusunda asayişin hükümetin tamamının ortak çalışmasıyla sağlanabileceğini kaydetti.
Polisteki sorunların yapısal olduğuna işaret eden Baybars, donanımın güncel ihtiyaçları karşılayamamasının da farklı aksaklıklara neden olduğunu belirtti.
Poliste farklı suç tiplerine karşı birimler oluşturulması ve personel yetiştirilmesi için de adım atılması gerektiğini belirten Baybars, geçen yıl alınan 83 kişinin kısa süre sonra göreve başlayacağını açıklayarak, bu noktada adımları hızlandırmak için yasal değişikliğe ihtiyaç olduğuna işaret etti.
Mecliste konuşan İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Türkiye ile yapılan görüşmelerde, suçların daha kolay açığa çıkmasını sağlayacak yeni donanımları güçlendirme noktasında adım attıklarını kaydetti ve sivil görev yapabilecek personelin aktarılması konusunda yapılan çalışmalar hakkında da bilgi verdi.
“YÜZ TANIMA SİSTEMİ İÇİN PROTOKOL AŞAMASINDA”
Baybars, ülkeye girişlerde yüz tanıma sistemi geliştirdiklerini ve ilgili firmayla protokol aşamasında olduklarını dile getirerek, polisin ihtiyacı olan donanımların uygulamaya konması için çalıştıklarını söyledi.
“KAMERALAR GİRNE VE LEFKOŞA’DAN BAŞLAYARAK YIL İÇİNDE DEVREYE GİRECEK”
Tüm dünyada kamera sistemlerinin suçların hem aydınlanması hem de önlenmesi konusunda faydalı olduğunu vurgulayan Baybars, Girne ve Lefkoşa’dan başlayarak bu ve benzeri sistemlerin yıl içinde devreye gireceğini kaydetti.
Baybars, personel sayısını arttırmak için yapılan çalışmaları sıralayarak, gardiyanların emekliliği ve özlük haklarının iyileştirilmesiyle ilgili de detaylı çalışılması gerektiğini düşündüğünü belirtti.
Polis Genel Müdürlüğü’nde yapılandırmanın gerekli olduğunu kaydeden Baybars, ancak suç verilerine bakıldığında asayiş ve güvenlik alanında 2018’deki 11 soygun, 322 uyuşturucu vakası gibi verileri paylaşarak Malta ve Güney Kıbrıs’la kıyaslayarak “Daha iyiyiz demeden güvenliği arttırmak için çalışmalıyız” dedi.
“CEZALAR SUÇUN İŞLENDİĞİ YERDE ÇEKİLMELİ”
Baybars, suç işleyen kişilerin suçu işledikleri yerde cezalarını çekmemelerini doğru bulmadığını, en azından cezaların 3’te 2’sinin suçun işlendiği yerde çekilmesine inandığını kaydetti.
Baybars, nakil ve sevk kararlarının da Türkiye’deki işlemlerin hızına bağlı olduğunu vurguladı.
