YDÜ DESAM Araştırmacıları COVID-19’da en etkili tanı yöntemlerini değerlendirdi

69
reklam alani

Koronavirüs (COVID-19) salgını, Aralık 2019’ da Çin’in Wuhan şehrinde tespit edildikten sonra çok hızlı bir şekilde yayılarak dünya genelinde kısa sürede yaklaşık 3 milyon kişinin enfekte olmasına sebep oldu. COVID-19 hastalarının bazıları hiçbir semptom göstermezken bazı hastalarda ise ağır solunum yetmezliği, yüksek ateş ve şiddetli öksürük şeklinde seyredebiliyor. Hastalığın bu özelliği, virüs bulaşan hastaların belirlenmesini de zorlaştırıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Deneysel Sağlık Bilimleri Araştırma Merkezi (DESAM) araştırmacıları, hazırladıkları bilimsel çalışmayla, Covid-19’un tanısında kullanılan en etkili tanı yöntemlerini belirledi.

COVID-19 taşıyan bir kişi öksürdüğünde, hapşırdığında veya konuştuğunda, solunum salgılarında salınan virüs, damlacık yoluyla mukoza zarlarıyla doğrudan temas ederse başka bir kişiyi enfekte edebiliyor. Ayrıca, enfekte olmuş bir kişi ile aynı yüzeye dokunmak da enfeksiyonun taşınmasına sebep olabiliyor. COVID-19’un hızlı yayılabilmesi nedeniyle, hastaların mümkün olan en kısa sürede tanımlanması, izole edilmesi ve tedavi edilmesi gerekiyor. Bu şekilde hastalığın yayılma hızı ve ölüm oranları azaltılabilir. Etkili bir tedavi için hastalara hızlı ve doğru bir şekilde teşhis konulması zorunludur. Ancak hastalığın tespitinde kullanılan testlerde yanlış sonuçlar alınabiliyor. Dolayısıyla ilk testi negatif olsa da hastanın COVID-19 olabileceğinden şüphelenilirse testin tekrarlanması öneriliyor.

COVID-19 hastalarının tespit edilmesinde, bilgisayarlı göğüs tomografisi (göğüs BT), nazo/orofarengeal sürüntü PCR testi, hücre kültürü, COVID-19 antijen tespiti, COVID-19  IgM antikor testi, COVID-19 IgG antikor testi ve göğüs röntgeni gibi çeşitli yöntemlerden yararlanılıyor. Bu yöntemler özelliklerine göre hastalığın erken ve geç evrelerinde farklı sonuçlar verebiliyor.

Yakın Doğu Üniversitesi Deneysel Sağlık Bilimleri Araştırma Merkezi (DESAM) araştırmacıları Prof. Dr. Murat Sayan, Dr. Berna Uzun, Yrd. Doç. Dr. İlker Özşahin, Doç. Dr. Dilber Uzun Özşahin, Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ve Uzm. Dr. Figen Sarıgül, hastalığın tespit edilmesinde kullanılan tanı yöntemlerini değerlendirerek en etkili tanı yöntemlerini belirledi.

Çalışmada, COVID-19 hastalığının tanı yöntemleri yayınlanmış mevcut kanıtlara ve klinik uygulamalara dayanılarak incelendi. Veriler, Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) yöntemlerinden fuzzy-PROMETHEE ile analiz edildi. Sonuçların güvenilirliği ise fuzzy-TOPSIS yöntemi ile test edildi. Bu yöntemler mevcut tüm alternatiflerin uzmanlarca önemli bulunan tüm kriterlerin birlikte analitik olarak incelenerek en iyi alternatifin matematiksel olarak belirlenmesine yardımcı olmaktadır.

Araştırmada COVID-19 tanısında kullanılan mevcut tekniklerin tümü değerlendirildi. Ve Birçok Kriter Kullanıldı…

Yakın Doğu Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan analizde, COVID-19 tanısında kullanılan tekniklerin değerlendirilmesinde sensitivite, spesifite, maliyet, kullanılabilirlik durumları, yanlış pozitif veya yanlış negatif sonuç verme olasılıkları, hastalığın tüm evrelerinde uygunlukları, eğitim veya ekipman gereksinimleri gibi en önemli faktörler kriter olarak belirlendi.

Fuzzy PROMETHEE ve Fuzzy TOPSIS analizi sonucu elde edilen sıralama sonuçları birbirini doğrulayarak COVID-19 tanısında Bilgisayarlı Göğüs Tomografisinin en etkili yöntem, nazo/orofarengeal sürüntü PCR testinin ise en etkili ikinci yöntem olduğu belirlendi. Ayrıca araştırıcılar tarafından COVID-19’un doğru tanısında tek başına bir yöntemin yeterli olmadığı, ülke koşulları çerçevesinde birden fazla yöntemin kullanılmasının doğru bir yaklaşım olacağına işaret edildi.

Yakın Doğu Üniversitesi Deneysel Sağlık Bilimleri Araştırma Merkezi (DESAM) araştırmacıları tarafından yürütülen araştırmanın sonuçları bilim dünyasıyla da paylaşılmak üzere bilimsel bir dergiye gönderildi.

Paylaş