Ülke gençleri 1 Ağustos’un neden tatil olduğunu bilmiyor.

101
  KKTC’de ‘Toplumsal Direniş Bayramı’ olarak kutlanan 1 Ağustos, EOKA terör örgütüne karşı Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kurulduğu ve daha sonra GKK’na dönüştürüldüğü gündür. Aynı zamanda adanın Osmanlı tarafından fethedildiği bir gündür.
Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kuruluşunun 41’inci, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kuruluşunun 59’uncu ve Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından fethinin 446’ncı yıldönümü nedeniyle her yıl olduğu gibi dün de resmi tatil günü olarak kutlandı.
   Perki Kıbrıs Türk gençliği bu günün önemini ne kadar biliyor?..
   Diyalog’dan Pelin Yükselay’ın haberine göre; Sosyal medyaya yansıyan bir araştırmaya göre 100 gencin 80 tanesi 1 Ağustos’un ne olduğunu bilmiyor. Bir kısmı bunun ‘tatil’ diyor, bir kısmı ‘en sucak gün’ olduğunu söylüyor, bir kısmı ise deniz günü olduğunu belirtiyor.
Ortaya çıkan bu ilginç sonucu;CTP Milletvekili Ferdi Sabit Soyer,Eski Meclis Başkanı İsmail Bozkurt, TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, Meclis Eski Başkanı Hakkı Atun ve Eski Bakan Özel Tahsin, değerlendirdi. KKTC’nin deneyimli siyesilerinin görüşleri şu şekilde:
reklam alani

 

Soyer: Eğitim sisteminin değişmesi lazım
Her şeyden evvel tarih öğretimi yapay yapılamaz. Eğitim müfredatlarında Kıbrıs Tarihine, olaylara bol bol yer veriliyor. Bu müfredat anlatı metoduyla öğrencilere ulaşıyor ama bu metod yaşayan bir dinamizme sahip değildir çünkü tek yanlı, bir nevi kurgulanmış bir anlatımdır ve çekici değildir, aksine iticidir. İşte tam da bu noktada yapılması gereken şu, tarih yaşayan bir mekanizma olarak anlatılmalıdır. Eğitim müfredatlarının içeriğinin değiştirilmesi lazım. Tek yanlı anlatımla, dikte eden bir pozisyonla anlatımla yapılamaz.

 

Bozkurt:Aileler de suçlu!
Bu sonuç birinci derecede eğitim sisteminin, ikinci derecede ailelerin suçudur. Neyin ne olduğunu anlatmayan bir eğitim sistemine sahibiz. Her yeni dönemde bir de Milli Eğitim Bakanı değişiyorsa müfredatta değişiyor. Bu yanlıştır. Belli bir müfredat olmalı ve bu müfredata göre düşmanlık, kin, nefret aşılamadan tarihimiz öğretilmelidir. Eğitim sistemi bir ülkenin vatandaş yetiştirme alanıdır. Bu unutulmadan hareket edilmelidir.

 

Angolemli: Yetişkinler de bilmiyor

 

Yıllarca 20 Temmuz’lar ve 30 Ağustoslar konuşuldu. Bugün siz biliyor musunuz ki 1 Ağustos’u bilmeyen yetişkinler de var? 30 Ağustos’a o kadar çok önem verdik ki zamanında 1 Ağustos’u gölgede bıraktık. Bu alışkanlığı aşmak kolay değil, yıllar ister. 1 Ağustos muhtemelen okullarda bir kere anlatılıyor. Bu şekilde de anlaşılmıyor. Bir şeylerin uygulanması, somut hale getirilmesi gerekiyor. O yüzden ne gençler ne de öğretmenler eleştirilemez bence bu konuda. Sadece zaman diyorum ben.

 

Atun: Geleceğimize yönelik tehlikeli bir unsur
Bu çok üzüntü verici bir durum. Gençlerimizde tarihimizi bilmeme yönünde çok ciddi bir eksiklik var. Bu da geleceğimize yönelik tehlikeli bir unsurdur. “Geçmişini bilmeyen, gelecekte yine aynı şeyleri yaşar” diye bir söz var. Ne ile karşı karşıya olduğumuzun farkında olalım. Bu noktada sıkıntı eğitim sistemindedir ne yazık ki. Rumlara paralel olarak tarih eğitimimizi değiştirdik ama onlar hiçbir adım atmadı. Burada siyasi bir hata var. Bunun karşılıklı olması gerekirdi. Gerçeği ne yazık ki göremiyoruz. Bu konu affedilecek, hoş görülecek bir durum değildir. Ailelerde bilinçli bir şekilde hareket edip, bu durumu değiştirme yönünde adım atmalıdır. Kasıtlı oyun var ortada. Dış güçlerin oyunları üstelik. Bunlara gelmemeliyiz.

 

Tahsin:Sorun eğitim sisteminden kaynaklı
Öncelikle bu tamamen eğitim sisteminden kaynaklı bir sorundur. Tarihimizle ilgili, geçmişimizle ilgili gerçekten bilgi sahibi olmamız gereken konularla ilgili eğitimimize gereken önem verilmiyor. Çocuklarımıza okutmuyor, öğretmiyoruz. Ben bundan çok büyük üzüntü duyuyorum. Temel konularımızdan bile yoksun büyüyor çocuklarımız. Gelmiş geçmiş eğitim bakanlığı yapan herkesin suçudur ne yazık ki bu. Bu durum bir an önce değişmeli.
Paylaş