Türkiye’nin ‘Kudüs Kırmızı Çizgimizdir’ açıklamasına, İsrail ‘İmparatorluk günleri bitti’ dedi.

241
reklam alani

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacağı yönündeki iddialarla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“KUDÜS KIRMIZI ÇİZGİDİR”

“ABD’nin Kudüs’ü, İsrail’in başkenti olarak tanıma girişimleri olduğuna yönelik haberleri üzüntüyle izledik. Sayın Trump, Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir.

DEAŞ ile işi bitirdi bu mu kaldı? Şu anda Netanyahu İsrail’de iç hesaplaşmalarını bitiremiyor. Ve biz kesinlikle son ana kadar buradaki mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Kaldı ki bu bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail ile koparmaya kadar gidebilir. Amerika’daki bölgedeki sorunları daha derinleştirecek böyle bir adım atmaması konusunda buradan bir kez daha ikaz ediyoruz. Böyle bir şey olamaz. Böyle bir adım atamazsınız.

ABD’nin başkent Kudüs planı devreye girerse İsrail ile diplomatik ilişkilerimizi koparırız.

“İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI LİDERLER ZİRVESİ’Nİ İSTANBUL’DA TOPLAYACAĞIZ”

Filistin halkının yaraları kanamaya devam ederken, her gün hak ihlalleri, zulümler sürerken İsrail’e destek mahiyetinde böyle bir kararın alınması değil, uluslararası hukukun ihlali değil insanlık vicdanına vurulmuş ağır bir darbedir. İslam işbirliği teşkilatı dönem başkanı olarak bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz. Eğer böyle bir adım atılacak olursa, hemen 5-10 gün içerisinde İslam işbirliği teşkilatı liderler zirvesini İstanbul’da toplayacağız. Ve sadece bununla da kalmayacağız. Çok daha önemli etkinliklerle tüm İslam dünyasını o zirvede hareketlendireceğiz. Zira sıradan bir olay değil bu olay.”

Kudüs’ün İsrail başkenti olarak tanınması halinde İsrail ile ilişkileri kesme tehdidinde bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a İsrail Dışişleri ve bazı bakanlar yanıt verdi: ”Erdoğan tanısın ya da tanımasın, Kudüs 3 bin yıldır Yahudi başkenti. Osmanlı İmparatorluğu ve Sultan günleri çoktan bitti.”

Kırmızı çizgi ilan ettiği Kudüs’ün ABD tarafından İsrail başkenti olarak tanınması halinde İsrail ile ilişkileri kesme tehdidinde bulunan Erdoğan’a İsrail’den ilk yanıtlar geldi. İsrail Dışişleri Sözcüsü Emanuel Nahson, ”Erdoğan tanısın ya da tanımasın, Kudüs 3 bin yıldır Yahudilerin ve 70 yıldır da İsrail’in başkentidir” açıklamasını yaptı.

‘ERDOĞAN’IN SEMPATİSİ LAZIM DEĞİL’

İsrail hükümetinin aşırı sağcı kanadından olan Eğitim Bakanı Naftali Bennett, “Maalesef Erdoğan İsrail’e saldırmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Her zaman eleştirenler olacak, ama nihayetinde birleşik Kudüs’e sahip olmak, Erdoğan’ın sempatisini kazanmaktan daha iyi bir şey” dedi. Bennett, ”İsrail hedeflerini ilerletmeli, buna birleşik Kudüs’ün İsrail devletinin başkenti olarak tanınması dahil” diye ekledi.

‘TARİHSEL AÇIDAN EN ADİL HAREKET’İsrail Ulaştırma ve İstihbarat Bakanı Yisrael Katz da İsrail’in egemen bir devlet ve Kudüs’ün de onun ‘başkenti’ olduğunu vurgulayıp şu çıkışı yaptı: ”3 bin yıldır Yahudi halkının başkenti olan Kudüs’ü İsrail devletinin başkenti olarak tanımak kadar tarihsel açıdan adil ve doğru bir hareket olamaz. Osmanlı İmparatorluğu ve Sultan günleri çoktan bitti.”

‘YÜZYILIN ANLAŞMASI, KUDÜS’E GÖMÜLÜR’

Mahmud Abbas’ın liderliğindeki Filistin Yönetimi ise ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimine, büyükelçiliği Kudüs’e taşımasının, iki devletli çözüm çabalarının gömülmesi anlamına geleceğine dair uyarılarda bulunuyor. Abbas’ın yardımcısı Mecdi Halidi, ABD’nin Ortadoğu’da arabulucu olarak itibarı kalmayacağı uyarısı yaparken Filistinli müzakereci Nebil Şaat, çok sert çıktı. Şaat, Trump’ın İsrail-Filistin anlaşması planları yapıp bundan ‘yüzyılın anlaşması’ diye söz ettiğini yahut Saddam’ın dile getireceği gibi ‘tüm işlemlerin anası’ diye de söz edebileceğini, ama ‘birleşik Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanırsa ‘tüm anlaşmaların anasının Kudüs’ün kayaları altında kalıp öleceğini’ söyledi.

‘IŞİD KUDÜS İÇİN ADAM TOPLUYOR’

Şaat, bu durumda şiddetin önlenmesi imkanının kalmayabileceğini, zira IŞİD’in Kudüs’ü savunma gerekçesiyle adam toplamaya başladığını öne sürdü. Filistin Yönetimi, Trump Kudüs hamlesini yaparsa, Çin, Rusya ve Avrupa Birliği’nden yardım ve arabuluculuk istemeyi planlıyor.

 

 

“DEAŞ’LILARIN SÜRÜLECEĞİ YER MISIR’IN SANA ÇÖLÜ’DÜR”

Türkiye DEAŞ’la fiilen savaşan tek TANO ülkesidir. Rakka operasyonundaki DEEAŞ militanlarının sürüleceği yer Mısır’ın Sana Çölü’dür.

Masaya oturunca lafa gelince, hassasiyetlerinize saygı duyuyoruz deyip de sahada Türkiye’nin güvenlik hassasiyetlerine karşı her türlü ihaneti yapan bir müttefikle kendimize nasıl ortak bir gelecek kurabiliriz.Biz, terör örgütünün Suriye’deki uzantılarını bugün olmazsa yarın ama çok yakında mutlaka tamamen imha edeceğiz.

 

“KUDÜS MÜSLÜMANLARIN KIRMIZI ÇİZGİSİDİR”

Amerika’nın Kudüs’ü İsrail’in başkenti tanıma kararı almaya hazırlandığı yönündeki haberlerle ilgili üzüntülerimi ifade etmek istiyorum. Kudüs, Sayın Trump Müslümanların kırmızı çizgisidir. Filistin halkının yaraları kanamaya devam ederken, her gün hak ihlalleri, zulümler sürerken İsrail’e destek mahiyetinde böyle bir kararın alınması değil, uluslararası hukukun ihlali değil insanlık vicdanına vurulmuş ağır bir darbedir. İslam işbirliği teşkilatı dönem başkanı olarak bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz. Eğer böyle bir adım atılacak olursa, hemen 5-10 gün içerisinde İslam işbirliği teşkilatı liderler zirvesini İstanbul’da toplayacağız. Ve sadece bununla da kalmayacağız. Çok daha önemli etkinliklerle tüm İslam dünyasını o zirvede hareketlendireceğiz. Zira sıradan bir olay değil bu olay.

“DİPLOMATİK İLİŞKİLERİMİZİ İSRAİL İLE KOPARMAYA KADAR GİDEBİLİR”

DEAŞ ile işi bitirdi bu mu kaldı? Şu anda Netanyahu İsrail’de iç hesaplaşmalarını bitiremiyor. Ve biz kesinlikle son ana kadar buradaki mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Kaldı ki bu bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail ile koparmaya kadar gidebilir. Amerika’daki bölgedeki sorunları daha derinleştirecek böyle bir adım atmaması konusunda buradan bir kez daha ikaz ediyoruz. Böyle bir şey olamaz. Böyle bir adım atamazsınız.

 

“AMERİKA’NIN BİZE KARŞI BİR PLANI OLDUĞU ARTIK İYİCE ANLAŞILIYOR”

Netice olarak biz İran ile ilişkilerimizi sürdürürken mümkün olan noktalarda Amerika’nın taleplerini de dikkate aldık. Buna karşılık Amerika’dan aynı anlayışı göremediğimiz de belirtmek durumundayım. Amerika’nın bize karşı bir planı olduğu artık iyice anlaşılıyor. Buna nereden geliyorsunuz? Nereden gelmeyeyim? Kuzey Suriye, en doğusundan al batıya doğru orada bir terör koridoru oluşturulduğunu görüyoruz. Kurulmakta olan üsler, işte geçenler de de söylemiştim. Yaklaşık 1300’dü TIR olarak, bu sayılar tırmandı tırmandı 2 binin 3 binin üzerine çıktı. Bu TIR’larla zırhlı taşıyıcılar, silah, mühimmat bu bölgeye geldi. Peki bu silahlar bu bölgeye niye gelir?

“YA İRAN YA TÜRKİYE, SIKIYSA RUSYA”

Nerede kullanacak bu silahları Amerika? DEAŞ diye bir şey mi kaldı ortada? Suriye’ye karşı mı kullanacak? Irak’a karşı mı kullanacak? Yok. E kime karşı kullanacak? Ya İran, ya Türkiye, sıkıysa Rusya. Şimdi ben doğruları söylemek zorundayım. Ben bunu Sayın Trump’ın kendisine de söyledim. Verdikleri neydi biliyor musun? “Bütün seri numaralarını belirledik, DEAŞ gidince silahları alacağız’ E silahlar hala geliyor, niye üslerin sayısı artıyor? Kusura bakmasınlar, adım adım her şeyi takip ediyoruz. Biz de gereği neyse bunu yapmanın mecburiyeti içerisindeyiz.

 

 

 

Paylaş