Park yerleri yetersiz kalıyor, yanlış parklar da trafiği alt üst ediyor

99
reklam alani

Araç sürücüleri başta büyük kentler olmak üzere birçok bölgede park yeri bulmak için işkence çekiyor. Park yeri bulamayınca da, çözümü aracını yanlış yere park etmekte arıyor. Ancak yapılan yanlış parklar da trafiği alt üst ediyor

Ülkedeki birçok kentin imar planı olmaması ya da mevcut imar planının yetersiz kalması park yeri sorununu da beraberinde getiriyor.

Kıbrıs Gazetesi’nden Ceren ÖZBİL’in haberine göre; Evinin önünde ya da gitmek istediği herhangi bir işyerinin yakınında park yeri bulamayan sürücüler çözümü, aracını park etmenin yasak olduğu alanlara park etmekte arıyor. Ancak bu durum da beraberinde trafik kazalarını getiriyor.

Yanlış parklar nedeniyle trafiğin akışı engelleniyor, hatta bazı noktalarda yayalara yürüyecek yer dahi bırakılmıyor. Tabii bu durum birçok kazayı da beraberinde getiriyor.

Trafik uzmanlarına göre, yeterli park yeri olmaması, yanlış park yapmak için yeterli bir sebep değil ve sürücüler gerekirse daha uzun mesafeler yürümeyi göze alarak aracını uzakta dahi olsa park yerine park etmeli.

Şehir planlama uzmanlarına göre ise, park yeri sorunun önüne geçilmesi için yeni binalar yapılırken, park yerlerinin de nereye ve nasıl yapılacağının hesaplanması gerekiyor.

Yine şehir planlama uzmanlarına göre, her bina için park yeri yapılmasının yolu da ayrıntılı bir imar planı hazırlanmasından geçiyor.

Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Avcı ve Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu, ülkedeki park yeri yetersizliğini ve yanlış parkların nedenlerini değerlendirdi.

Avcı: Yeterli park yeri yok diye, yanlış pak yapılmamalı

Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Avcı, dünyanın hiçbir yerinde araç sayısına bağlı olarak park yeri yapma uygulamasının çok başarılı olmadığını söyledi.

Ayrıca park yeri bulamayan bir sürücünün de, trafiğin akışını ya da yayaların geçişini engelleyecek bir şekilde aracını park etmeye hakkı olmadığına da değinen Avcı, yeterli park olmamasının kimseye yanlış yere park etme hakkı vermediğini belirtti.

Yanlış parkların önüne geçilmesi için park metrelerin uygulamaya konulması gerektiğini kaydeden Avcı “örneğin bir dükkan sahibi dakika sınırlaması olan bir yere aracını park edip, sekiz, dokuz saat sonra gidip oradan alamamalı” dedi.

Avcı, sürücülerin aracını yanlış yere park etmek yerine yürümeyi göze alması gerektiğini de belirtti ve bu şekilde park sorununun aşılabileceğini belirtti.

“Dörtlü yakıp, aracı yanlış yere park etmek egoistliktir”

Mehmet Avcı, dörtlü yakıp aracını park yeri olmayan bir yere park eden sürücüler de olduğuna dikkati çekerek, bu sürücüleri egoistlik yapmakla suçladı. Dörtlünün uyarıcı bir işaret olduğunu söyleyen Avcı, genellikle bir araç bozuk olduğunda diğer sürücüleri uyarmak için kullanıldığını belirtti.

Refikoğlu: Araç ve bina sayısı kontrolsüz şekilde artıyor

Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu, ülkede araç ve bina sayısının kontrolsüz bir şekilde arttığını ve ülkedeki tüm altyapı ve üst yapının yetersiz kalması nedeniyle trafikte de sorun yaşandığını anlattı.

Bunun çözümünün çok kolay olmadığını ifade eden Refikoğlu, öncelikle nüfusu bilip, buna göre projeler üretilmesi ve uygulamaya konulması gerektiğini kaydetti.

“Onlarca üniversite açıldı”

İki yıl öncesine kadar ülkedeki üniversite sayısının bu kadar artacağını kimsenin bilmediğine işaret eden Refikoğlu, onlarca yeni üniversite açılmasının alt yapı ve üst yapıyı olumsuz etkilediğini belirtti.

Refikoğlu, “dünyanın en iyi altyapı üstyapısı için bile böyle bir durumda yetersiz kalabilmektedir” dedi.

“Yasa yetersiz kalıyor”

Refikoğlu, Lefkoşa İmar Planı ilk çıktığı zaman, işyerlerinde her 20 metrekareye 1 otopark kuralı olduğunu, ancak şu anda bunun her 50 metrekareye bir otoparka çıkarıldığından söz etti.

Ayrıca otopark sağlayamayan binalar için de otopark parası alınmakta olduğundan söz eden Refikoğlu, bu kargaşanın daha da büyüyeceğini tahmin ettiğini belirtti.

Refikoğlu, şu anda her evde nerdeyse her bireyin bir aracı olduğunu, birçok konut için yasanın bir otoparkı kabul ettiğini ifade etti ve geriye kalan tüm araçlar için de trafikte park yeri sorunu yaşandığını söyledi.

“Plansızlık devam ediyor”

Bu kaosun daha da artacağını belirten Refikoğlu, plansızlığın devam ettiğini ve yüzlerce büyük projenin de yapılmak üzere beklemekte olduğunu hatırlattı.

Refikoğlu, “düşünün ki yıllar önce araba sayısı çok daha azken her 20 m2’ye 1 otopark isteği varken, şu anda araba sayısı o kadar çoğalmasına rağmen, bazı herkesin bildiği çıkar gruplarının baskısı ile bu sayı 50 m2’ye çıkarılmıştır” dedi.

“Dereboyu’nda otopark sayısı yetersiz”

Lefkoşa’nın merkezinde yer alan Merit Hotel ve Tulip Hotel’in nerdeyse hiç otoparkı olmadığını kaydeden Refikoğlu, ayrıca Dereboyu caddesine son zamanlarda yapılan alışveriş merkezinin de dereyi işgal etmesinin yanında otoparkının da yasal olarak yetersiz olduğunu söyledi.

Refikoğlu, “bunların şehre kattığı karmaşayı düşünmek zor olmasa gerek. Bunları yapan, izin veren kişiler, kurumlar da sorgulanmalıdır” dedi.

“Toplu taşımacılığın geliştirilmesi şart”

Ne kadar çok otopark sağlanırsa sağlansın ülkede şu anda nerdeyse sıfıra yakın olan toplu taşımadan dolayı bu sorunun çözülmeyeceğini belirten Refikoğlu, bir an önce toplu taşıma sorununun çözülmesi gerektiğini söyledi.

Refikoğlu, “öncelikle basit araçlarla bile toplu taşıma çözülebilmektedir. Dünyada bunların örneklerini görmekteyiz. İklimimiz de buna müsaittir. Lefkoşa özelinde konuşursak, basit birkaç toplu taşıma aracı ile Lefkoşa içinden bir yerden bir yere ulaşım sağlanırsa, bisiklet yolları artırılıp insanlar bisiklete yönlendirilirse Lefkoşa’nın trafiği rahatlar. Ayrıca hem ekonomik hem de konfor açısında özel araçların dışında başka araçlara yönelimin sağlanması gerekir. Yoksa kimse kendi aracından vazgeçmez. Şu anda ülkemizde yayaların bile bir yerden bir yere ulaşması mümkün değilken bunları düşünmek hayalden öteye gitmemektedir” şeklinde konuştu.

“Toplu taşımacılığın geliştirilmesi şart”

Ülkede yapılan birçok işin de yanlış şekilde yapıldığını belirten Refikoğlu, şöyle dedi:

“Ülkemizde yer alan yeşil alanlar, yeşil alan, park, kamu alanları da uygun binalar ve geniş otoparklar yapılmak yerine birilerine peşkeş çekilmektedir. Yapılan çalışmalar birilerinin cebini doldurmak için değil, kamu yararı için yapılmalıdır. Meslek odaları ile beraber bu işi bilen insanlarla birlikte hazırlanacak olan projeler bir an önce uygulanmalıdır. Bir de sistemli projelerle işi bilen insanlarla yapılacak çalışmalarla doğru iş yapılmalı ve bir öncelik sırası belirlenmelidir. Ana arterlerimizde sorun varken, kaldırımlarımız yokken, Karpaz’a çift şerit yol yapmanın amacı yol yapmak değildir, başka bir şeydir. Tüm kavşaklarımızda büyük sorunlar varken, trafik lambalarına saniye takmak iş değildir, başka bir şeydir. Orta çizgisi bile olmayan yollar varken, anayollar üzerine hızımızı gösteren aletler takmak iş değil, başka bir şeydir. Bu gibi örnekler çok daha fazla artırılabilir.”

“İstenirse yapılabilir”

Refikoğlu, nüfusumuza göre araç sayısının çok fazla ve otoparkların da çok az olup, toplu taşımanın olmamasının ülkede yaşam konforunu azalttığını söyledi.

Bir an önce bu yanlışlardan dönüp iyi planlamalar ve projelerle daha yaşanabilir, konforlu şehirler yaratmanın mümkün olduğunu kaydeden Refikoğlu, bu konuda yöneticilere çağrı yaptı.

Paylaş