Özersay’ın açıklamaları Rum basınında geniş yankı buldu..

64
reklam alani

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın deniz yetki alanlarıyla ilgili açıklama ve görüşleri Rum basınında geniş yankı buldu.

Fileleftheros, “Özersay MEB de İstiyor” başlığıyla manşetten verdiği haberinde Özersay’ın, KKTC’nin münhasır ekonomik bölgesinin sınırlandırılmasıyla ilgili ayrı ikili anlaşma yapılması ile “tehdit ettiğini” savundu.

Gazete Özersay’ın tezlerinin Başbakan Tufan Erhürman’dan  tam destek görmesinin “Rum tarafına  enerji planlaması ve programını kesme şartlarını dayatmak için ipi germe kararlılığının göstergesi olduğu” yorumunu yaptı ve Özersay’ın Rumlara hitaben “siz bizimle konuşmak istemezseniz, yaptıklarınızı biz de yaparız, gerekirse  münhasır ekonomik bölge sınırlandırma anlaşması gündeme gelebilir” sözlerini aktardı.
Gazete “Lefkoşa Geri Adım Atmıyor… Lakkotripis: Türkiye Enerji Haritasında Yükselmek İstiyor” başlıklı haberinde ise  Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis’in,Türk faaliyetlerinin  Rum yönetiminin enerji planlamalarını bozmasının söz konusu olmadığı, hidrokarbon aramalarını ve değerlendirme çabalarını kararlılıkla sürdüreceği açıklamasını yinelediğini yazdı.

LAKKOTRİPİS
Haber göre Sky TV isimli Yunan kanalına konuşan Lakkotripis Türkiye’nin, “bölgenin enerji haritasında yükselmek için Doğu  Akdeniz bölgesindeki doğal gaz nakil yollarını kapatmaya çalıştığı” iddiasında da bulundu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “hidrokarbon gelirlerinin Kıbrıs sorunu çözülmeden önce paylaşılması talebini kışkırtıcı”  diye niteleyerek reddeden Lakkotripis “Ankara Kıbrıslı Türkleri, Lefkoşa’nın  gaz ihraç yollarını kapatmak için kullanıyor. Kıbrıslı Türkler Ankara’nın Kıbrıs kıta sahanlığıyla ilgili, gerçekte MEB alanının yüzde 70 azalması anlamına gelen görüşüne katılıyorlar mı açıklasınlar” ifadesini kullandı.

Habere göre 3’üncü parseldeki aramaların engellenmesinin olumsuz gelişme olduğunu kabul eden Lakkotripis “Ankara’nın kışkırtıcılığının arttığını” savunarak Rum ve Yunan hükümetlerinin bundan ders çıkarması gerektiğini söyledi. Lakkotripis, “her bir sondajdan önce şirketlerle istişare etmek gibi yakın zaman kadar Türkiye’yi  “püskürten bir takım pratikler artık etkili değil” ifadesini de kullandı.

EXXON MOBIL GELİYOR, 10’UNCU PARSEL KAVŞAK NOKTASI
Alithia haberi “Amerikalılara Da Mı Karşı Çıkacak?.. Türkiye’nin Büyüsü Exxon Mobil’de Ortaya Çıkacak… Özersay: Gerekirse MEB Sınırlandırması İçin İkili Anlaşma Gündeme Gelebilir” başlığıyla manşete çekti.

Limasol açıklarında demirli bulunan İtalyan ENI şirketinin Saipem 12000 isimli sondaj gemisinin dün sabahın erken saatlerinde Fas’a doğru yola çıktığını kaydeden gazete 3’üncü parseldeki sondajı iptal ettirme hedefini “kısmen başardığını ancak ipi nereye kadar germeye hazır olduğunun önümüzdeki günlerde ortaya çıkacağını” savundu.
Türkiye’nin, enerji alanındaki isteklerini Rum yönetimine kabul ettirmek için bölgedeki gelişmeleri tamamen dondurmaya çalıştığını savunan gazete Amerikan Exxon Mobil şirketinin, Qatar Petroleum ile birlikte ruhsat sahibi olduğu 10’uncu parselin bu  nedenle “kavşak  noktası olduğunu” öne sürdü.

Amerikan hükümetinin, “perde gerisinde, Exxon Mobil’in enerji planlarının engellenmesine  müsaade etmeyeceğini ilettiği, Türkiye’nin de bu mesajı aldığı” yolunda “bilgiler bulunduğunu” savunan gazete diplomatik kaynaklarının, TC  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öngörülemez olma niteliğini hatırlattığına dikkat çekti. Gazete “Exxon Mobil’in engellenmesi halinde Kıbrıs MEB’inde, ENI sondaj gemisinin engellenmesinde çıkandan çok daha büyük, benzeri görülmemiş bir krizden söz edeceğiz” ifadesini kullandı.
Habere göre Exxon Mobil’in, uzaktan kumandalık robot imkanı da bulunan iki araştırma gemisinin 10’uncu parselden teknik ve jeolojik veriler toplamak üzere önümüzdeki günlerde (belki hafta başında) Limasol Limanı’na ulaşması bekleniyor. Şirket 10’uncu parselin güneybatı kesiminde iki sondaj yapmayı planlıyor.bu noktanın seçilme nedeni de Mısır’ın Zohr yatağına çok yakın olması.
Gazete devamla Rum Sözcü Nikos Hristodulidis’in dün “Enerji alanında, Türkiye’nin davranışını değerlendirecek gelişmeler var. Diplomasi perde gerisinde devam ediyor. Türkiye’nin Kıbrıs MEB’indeki meydan okumalarını göğüsleme çabası Avrupa Konseyi’nin geçen cuma günkü beyanıyla bitmedi” dediğini ancak detaya girmek istemediğini yazdı.
Gazete Özersay ve Lakkotripis’in açıklamalarını ise, “Kıbrıslı Türkler Türkiye’nin Enerji Aracı…. Hükümet Akıncı’nın, Hidrokarbon Gelirlerinin Kıbrıs Sorununun Çözümünden Önce Paylaşılması Taleplerini Bir Kez Daha Reddetti…. Özersay ‘İkili MEB Sınırlandırma Anlaşmasından’ Söz Ediyor” başlığıyla aktardı.

KİPRİANU’NUN HAYAL KIRIKLIĞI
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ise Kıbrıs Türk siyasi liderliğinin, Doğu Akdeniz’de meydana gelen durumdan faydalanmaya çalışma yönteminden “hayal kırıklığı” duyduğunu açıkladı, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i de Kıbrıs sorununda ilerlemeye siyasi irade sahibi olduğu konusunda ikna etmemekle suçladı.
Alithia’nın haberine göre Andros Kiprianu “yıllar önce tanıdığım Akıncı, Kıbrıs sorununu çözme isteğinden vazgeçmezdi. Anlıyorum ki olgular değişti” ifadelerini kullandı.
BM Genel Sekreteri’nin son üç raporunda da “iki liderin aynı şeye karar vermesi ve aynı hedefi olması gerektiğini,ardından, bu hedefi başarmak için izleyecekleri prosedüre birlikte karar vermeleri  ve ilerlemek için siyasi iradeleri olduğu konusunda ikna etmeleri gerektiğini belirttiğini” hatırlatan Kiprianu,  “bizim taraf ve Nikos Anastasiadis ikna etmiyor” dedi, şunları ekledi:
“Sayın Anastasiadis  müzakerelerin yeniden başlama ön şartlarını yaratmak isteseydi gerilimi tırmandırmak yerine, düşürmek için perde gerisinde hareket ederdi. Kıbrıs sorunu çözümsüz oldukça doğal kaynaklarımızı değerlendirmede ciddi sorun yaşayacağımızı tek söyleyen biziz.”

“CEPHEDE YENİ BİR ŞEY YOK
Gazete “Cephede Yeni Bir Şey Yok” başlıklı haberinde ise BM genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elisabeth Spehar’ın dün Cumhurbaşkanı Akıncı ile dünkü görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, 12 gün önce Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’le görüşmesi sonrasında söylediklerinden farklı bir şey söylemediğine dikkat çekti.
Gazete Spehar-Akıncı görüşmesi sürdüğü sırada açıklama yapan Rum Sözcü Nikos Hristodulidis’in, şu ana kadar müzakerelere yeniden başlama niyeti belirten tek tarafın Rum tarafı olduğunu, Türkiye’den gelen mesajın “diyaloğun yeniden başlamasına hazır olmadığı mesajı olduğunu” öne sürdüğünü yazdı.
Politis “Özersay, Kıbrıslı Türkler ve Rumlar Arasında Muhtemel MEB Sınırlandırmasından Söz Ediyor” ve “Halen Hazırlık Aşamasında… Spehar Niyet  Tartıyor,  Ancak Topu Liderlere Atıyor…. Akıncı’dan Sonra Özersay’a Gitti” başlıklarını kullanırken, Haravgi haberi “’BM Genel Sekreteri Taraflar Hazır Olduğunda Hareket Edecek’ başlığıyla yansıttı.

Kaynak : TAK

Paylaş