Organ bağışı var, alıcı yok

141
reklam alani

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı, Kalp ve Damar Cerrahı Dr. Hasan Birtan, ülkemizde organ nakli yasasının geçmesi ile birlikte organ bağışlayan verici sayısının arttığını ancak yeterli sayıda alıcı olmadığını belirtti. Birtan, kalp yetmezliği olan hastaların Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi bölümüne başvurarak kalp nakli sırasına girmeleri gerektiğini söyledi.

Birtan, ayrıca ülkemizdeki kardiyoloji merkezlerindeki kardiyologların da bu tip hastaları geç kalınmadan zamanında Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne yönlendirmesini istedi. Bu tip hastaların yoğun bakıma girmeden ve tüm organları iflas etmeden hastaneye gelmelerinin önemine işaret eden Birtan, bunun hastalar açısından önemli olduğunu belirtti.

Kalp yetmezliğinin esas tedavisinin kalp nakli olmasına rağmen, her zaman canlı organ bulunamadığı için Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde üç yıldan beridir hastalara yapay kalp takıldığını anlatan Birtan, “Ülkemizde kalp nakli bağışı yapan insan sayısı artmasına rağmen bağışlanan organların alıcı sayısının düşük olmasından dolayı kullanamıyoruz. Bu durumda Türkiye’deki kalp ve damar cerrahisi merkezlerinde kalp yetmezliği olan ve organ nakli bekleyen hastalara göndermek sorunda kalıyoruz” dedi.

“Hastanemizdeki alıcı sayısının artması şart”

Bunun kötü bir şey olmadığını ve bu organlar sayesinde birilerinin hayat bulduğunu anlatan Birtan, en azından bizim ülkemizdeki kalp yetmezliği olan hasta insanların Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne kalp damar cerrahisi bölümüne başvurmalarını istedi.

Birtan şöyle devam etti:

“Bizdeki bekleme listesi yeterli düzeye ulaştığı zaman çıkan kalplerde uyumluluk kriterlerine bakarak bu organları biz de aynı şekilde ülkemizde kullanabileceğiz. Hastalar Türkiye’ye gidip şifa ve tedavi bulmaya çalışıyor ve Türkiye’deki merkezlerde nakil listelerine giriyor. Ama, Türkiye’deki nakil merkezlerinde inanılmaz sıralar vardır. Hatta, çoğu hasta kendisine sıra gelmeden maalesef hayatını kaybedebiliyor. O yüzden bizim ülkemizde bekleme listelerine girmeleri kendileri için çok büyük bir avantaj olacak.”

“Özeldeki kardiyoloji merkezleri ve kardiyologlara da iş düşüyor”

Ülkemizde ikisi özel biri de Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi olmak üzere üç kardiyoloji merkezi olduğunu anlatan Birtan, bu merkezlere çok ciddi işler düştüğünü söyledi.

Burada çalışan kardiyolog arkadaşların özellikle yetmezlik grubundaki hastaları artık doğru yönlendirip altın standart olan kalp naklinin gerçekleştirilebilmesi için Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne yönlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde üç yıl önce yapay kalp naklinin yapıldığını anlatan Birtan, bunu özellikle kalp yetmezliği bulunan hastalara uyguladıklarını söyledi. Yapay kalp taktıkları hastaların ilaç tedavilerinin azaltıldığını ve genel yaşam standartlarındaki iyileşmeyi net bir şekilde gördüklerini belirten Birtan, “Bu ameliyatları olmamış ve ilaç tedavisi gören, evlerinde oturup, yaşam konforu olmayan birçok hasta grupları da vardır. O yüzden bu hasta grubunun bizimle iletişime geçip, gerekli kayıtlarını yaptırıp, muayenelerini olmaları gerekiyor” dedi.

Birtan, ülkemizdeki bağış sayısının artmasına bakarak kalp yetmezliği olan hastaların Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne başvurmaları gerektiğini söyledi.

“Dünya’daki ölümlerin yüzde 30’u kalp yetmezliğindendir”

Dünya Sağlık Örgütü’nün yanı sıra bizim ülkemizde yapılan çalışmalarda da kalp yetmezliğinin dünyadaki oranının yüzde 2 olduğunu söyleyen Birtan, “Toplumlarda her yüz kişinin içerisinden ikisi kalp yetmezliği yüzünden tedavi görüyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre Dünya’daki ölümlerin yüzde 30’u kalp yetmezliğinden meydana geliyor. Kalp yetmezliği, akciğer kanserinden sonra en ölümcül hastalıktır” dedi.

Son dönemde kalp yetmezliğinin en doğu tedavi şeklinin kalp nakli olduğuna dikkat çeken Birtan, hiç bir şekilde ilaç tedavisi ile medikal tedavinin kalp yetmezliğinde ilk sırada geçerli rol oynamadığını belirtti. İlaç tedavisinde ise sentomatik tedavinin hastanın daha rahat yaşam sürmesini sağlayan bir tedavi şekli olduğunu anımsatan Birtan, ilaç tedavisi alan kalp yetmezliği hastalarının daha sonra ilaç tedavisinin de yetersiz kaldığı terminal dönemlere girdiklerini de söyledi.

Bugün Avrupa ülkelerindeki organ bağışının, özellikle Almanya, İtalya, İspanya, İngiltere, Fransa ve Polonya’da fazla olduğuna dikkat çeken Birtan, ancak yapay kalp çıktıktan sonra organ bağışının da bu ülkelerde düşüş gösterdiğine dikkat çekti.

Ülkemizde kalp yetmezliği grubu hastalarının altın standardı olan tedavisinin kalp nakli olduğunu anlatan Birtan, organ nakli sayısının bu ülkelerdeki sayıları ile karşılaştırıldığı zaman 80 milyonluk Türkiye’de yılda 40 ile 50 nakilin olmasının normal olmadığını söyledi.

Son yıllarda Doku, Hücre ve Organ Nakli Yasası’nın geçmesinden sonra ciddi sayıda bağış yapan insan sayısının arttığını gördüklerini anlatan Birtan, bunun da insanımızın gerçekten çok duyarlı olduğunu gösterdiğini belirtti.

Birtan, “İnsanımızın taviz vermeden, fedakârca davranıp, acılarının yanında bu bağışları da yapabilmesi ne kadar güçlü ve aydın bir topluma sahip olduğumuzu gösterir. Bundan dolayı ben kendi adıma halkımıza teşekkür etmek isterim” dedi.

“Kalp naklinde önemli olan dört ana unsurdur”

Özellikle nakil konusunda kendilerinin kalp nakli yapabilmeleri için beyin ölümü geçekleşmiş bir kişinin artık adının organ vericisi anlamında olduğunu kaydeden Birtan, alıcının ise herhangi bir organının son dönemde yetmezliğe girip organı iflas eden hastaya organ alıcısı dendiğini belirtti.

Birtan, “Özellikle kalp naklinin yapılabilmesi için bazı organlarda genetik araştırmalar yapılmaktadır. Yalnız bizim kalp naklinde genetik araştırmaların yapılmasına gerek yoktur. Bizde dört ana unsur vardır. Bunlardan en önemlisi kan grubu, boy, kilo ve yaş grubudur. Bu dört unsura bakarak hastaya uygun organı bulabilme imâanımız vardır” dedi.

Paylaş