Müsiad Kıbrıs Heyeti Assam kongresine gidiyor

26
reklam alani

Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongrelerinin amacı; İslam Ülkeleri Coğrafyası başta olmak üzere dünya siyasetinde güncel sorunlarla ilgili olarak akademik ve siyasal bir zemin üzerinde tespitler yapmak, İslâm Ülkelerinin bir irade altında toplanması için gerekli müesseseleri ve bu müesseseler için gerekli mevzuat hakkında karar vericilere bir hal tarzı sunmaktır.

Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongrelerinin, Birincisine 27 İslâm Ülkesinden katılan STK Temsilcileriyle yapılan istişare sonucunda sürekliliğinin sağlanmasına karar verilmiştir.

 

 

ASSAM’ın merkezi olan İstanbul’da, Üsküdar Üniversitesi (ÜÜ), Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER), iştirakiyle 19-20-21 Aralık 2019 tarihinde “İSLÂM BİRLİĞİ İÇİN SAVUNMA SANAYİ İŞBİRLİĞİ USUL VE ESASLARI” ana başlığında yapılacaktır.

Müteakip kongrelerin ASSAM bünyesinde ve koordinatörlüğünde İslâm ülkelerinin STK’larıyla işbirliği halinde farklı ülkelerde yapılması planlanmaktadır.

Kongre dili Türkçe, İngilizce ve Arapça olacaktır. Bildirilerin sunumunda simültane tercüme yapılacaktır. Bildiri özetleri ve bildiriler kitap haline getirilerek ASSAM WEB Sitesinde, Bildiriler de ayrıca ASSAM Uluslararası Hakemli Dergide (ASSAM-UHAD), elektronik ortamda yayınlanacaktır. İcraya dönük olarak hazırlanacak Kongre Sonuç Raporları da karar verici mekanizmalara ve İslâm Dünyasından tüm davetli ve katılımcılara gönderilecek ve ASSAM WEB Sitesinde yayınlanacaktır.

 

İSLÂM COĞRAFYASININ JEOPOLİTİK DEĞERİ:

Birleşmiş Milletler Teşkilâtına üye 193 Devlet’in 61’ine (Üye Sayısının %31’i), 7,145 milyarlık Dünya Nüfusunun 1,6 Milyarına (Dünya Nüfusunun %22,5’u), 150 milyon Km2 olan dünya karalarının 19 milyon Km2’sine (Dünya Karalarının %12,8’i) sahip olan 60 İslâm Ülkesinin sahip olduğu İslâm Coğrafyası, kendi aralarındaki sınırlar yok sayıldığında oluşturdukları blok ile:

  1. Dünya adası olarak bilinen Asya, Avrupa ve Afrika Kıtalarının merkezinde bulunan;
  2. Dünyanın en büyük iç denizi konumundaki Akdeniz, Kızıl Deniz ve Karadeniz’in giriş kapıları sayılan Cebeli Tarık, Bab-El Mendeb, Çanakkale ve İstanbul boğazları ve Süveyş Kanalını kontrol eden;
  3. Atlas Okyanusu, Hint Okyanusu, Akdeniz, Karadeniz, Kızıldeniz ve Hazar Denizine kıyıları olan;
  4. Asya, Avrupa ve Afrika Kıtalarına, Avrupa Birliği, Rusya, Hindistan, Çin gibi süper güç sayılan Dünyanın büyük devletlerine kara ve denizden, Amerika Birleşik Devletleri’ne denizden sınır komşusu olan;
  5. Dünya kara, hava ve deniz ulaşım yollarının alternatifsiz merkezi olma imkânına sahip bulunan;
  6. Dünya petrol rezervlerinin %55,5’ine, üretiminin %45,6’sına, doğalgaz rezervlerinin %64,1’ine, üretiminin %33’üne, sahip olan;
  7. Jeopolitik konumu, ortak medeniyet değerleri ve tarihi birikimi ile imkân, gayret ve hedeflerini birleştirerek geleceğin süper gücü olmaya namzet potansiyel bir güce sahip bulunmaktadır.

 

İSLAM DÜNYASININ MARUZ KALDIĞI KÜRESEL SALDIRILAR

Egemen olması gerektiği Coğrafyasında İslâm Dünyası, her bir İslam Ülkesinin üniter yapılarının içindeki etnik ve mezhepsel farklılığa sahip unsurlarının birbirleri ile savaştırıldığı, ilan edilmemiş, gizli, sinsi, kirli ve asimetrik Üçüncü Dünya Savaşının alanı haline getirilmiştir.

Türkiye’yi ve İslâm Coğrafyasını kan ve gözyaşına boğan ve harabe haline getiren; Afganistan’da, Taliban, El Kaide; Irak’ta Haşdi Şabi; Nijerya’da Boko Haram; Orta Afrika’da Anti Balaka; Türkiye’de Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi (DHKP-C), Türkiye Komünist Partisi/Marksist Leninist (TKP/ML), PKK, PYD, FETÖ/PYD; Suriye’de El Nusra Cephesi, DEAŞ, PYD, HTŞ, silahlı terör örgütleri küresel güçlerin kontrol ve desteğinde faaliyet göstermektedirler.

Sahip olduğu avantajlara rağmen İslam ülkeleri, emperyalist batı devletlerinin müdahaleleri ile büyük bir kargaşa içine düşmüştür. Bu kargaşanın sonucu olarak İslam coğrafyasında büyük acılar ve yıkımlar yaşanmaktadır. Milyonlarca Müslüman evlerini, yurtlarını terk etmek veya ölmek arasında tercih yapmak zorunda bırakılmaktadır. Göç yollarında binlerce Müslüman çeşitli şekillerde ölmekte, göç etmeyi başaranlar ise yoksulluk ve sefalet içinde yaşamaya mahkûm bırakılmaktadır.

Birleşmiş milletler mülteciler yüksek komiserliğinin 2016 verilerine göre sadece 5 milyon Suriye vatandaşı göç etmiştir. Kayıt altına alınamayan mültecilerle bu rakam daha da yükselmektedir Suriyeli mülteciler, Türkiye (3.644.342) , Irak (249.726), Ürdün (629.128), Mısır (132.275), Lübnan (1.172.753) ve Kuzey Afrika’da diğer yerlere göç etmiştir. Bu rakamların dışında yoğun bir şekilde Avrupa’ya göç girişimleri olmakta ve büyük bir kısmı Ak Denizde yaşamlarını yitirmektedir. Bu olumsuzluklara rağmen Nisan 2011 yılından Ocak 2016 yılına kadar Avrupa’ya geçen toplam kayıtlı mülteci sayısı ise 935.008 kişi olmuştur.

Üçüncü Dünya Savaşı İslam Ülkelerine karşı ilan edilmemiş bir savaş olarak sürdürülmektedir. Osmanlı’nın yıkılmasından sonra yönetimsiz kalan Müslümanlar küçük devletçikler kurarak varlıklarını devam ettirmeye çalışmış, ancak birlik ve beraberliğini kaybettiklerinden küresel güçler için kolay lokma haline gelmişlerdir. Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, İngiltere, Fransa, Rusya Bağımsız Devletler Topluluğu ve Çin İslam Coğrafyasını ele geçirmek için İslam Ülkelerinde, kontrol ettikleri terör örgütleri vasıtasıyla vekâlet savaşları (Asimetrik Savaş) yürüterek otorite tesis etmeyi amaçlamaktadır.

 

ÜÇÜNCÜ ULUSLARARASI ASSAM İSLAM BİRLİĞİ KONGRESİ

İstanbul’da, 19-20 Aralık 2019 tarihinde icra edilecektir.

İslam Birliği için Savunma Sanayi İşbirliği Usul ve Esaslarının Tespiti, “ASRİKA Ortak Savunma Sanayi Üretimi” ana teması altında incelenecektir.

Üçüncü Uluslararası ASSAM İslâm Birliği Kongresine katılacak akademisyenlerin sunacakları bildirilerin konuları aşağıdaki başlıklar altında incelenecektir.

  1. İslam Ülkeleri Ortak Askeri Standardizasyon Merkezi oluşturulmasının usul ve esasları
  2. Sanayi ve imalat sanayiinin sınıflandırılması, savunma sanayinin imalat sanayiindeki yeri ve uluslararası standartları,
  3. İslâm ülkeleri arasında işbirliğinin tesisi için savunma sanayi stratejisinin ve çerçevesinin belirlenmesi
  4. Savunma sanayiinin bilimsel ayağı, meslek yüksek okulları ve üniversitelerde savunma sanayiinin yeri, üretime dönük savunma sanayi eğitim ihtiyacı,
  5. İslam ülkeleri silahlı kuvvetlerinde kullanılan ana muharebe vasıtalarının dökümünün oluşturulması,
  6. İslam ülkelerinin savunma sanayi yapısı, üretimi (tank – uçak – gemi – füze – balistik füze – hava savunma sistemi), ithalat, ihracat, insan gücü kapasitelerinin (her bir ülke için ayrı) değerlendirilmesi,
  7. İslâm ülkelerinin kullandığı ve ürettiği savunma sanayi ürünlerinin cins, miktar ve standartlarının veri tabanının oluşturulması ve ortak kullanıma açılması için sistem oluşturulmasının esas ve usullerinin belirlenmesi,
  8. Ortak savunma sanayi ürünü üretme imkân ve kabiliyetleri ile savunma sanayiinde işbirliği ve ortak üretim sistemi modelinin oluşturulması,
  9. Küresel güçlerin savunma sanayi ürünü üretim imkân ve kabiliyetleri, teknolojik seviyeleri, ortak üretim ve denetim sistemleri, ARGE kapasiteleri,
  10. Küresel güçlerin ulaştığı SİBER güvenlik ve Kuantum Sistemine geçiş durumları
  11. İslam ülkelerinin siber güvenlik imkân ve kabiliyetleri ile ortak ARGE ve SİBER güvenlik sistemlerinin oluşturulma yöntemlerinin tespiti,
  12. İslâm ülkelerinin elektronik harp ve radar sistemleri ile ilgili imkân ve kabiliyetleri,
  13. Savunma sanayii hizmet sektöründe faaliyet gösteren Özel Askeri Şirketlerin imkân ve kabiliyetleri,
  14. İslâm coğrafyası için ortak veri tabanı oluşturarak üretim sistem ve modellerinin geliştirilmesi imkânlarının araştırılması,
  15. Savunma sanayii ürünlerinin üretimi ve dolaşımı ile ilgili ulusal ve uluslararası alanda uygulanan kontrol sistemini sağlayan mevzuatın belirlenmesi.
Paylaş