Hollanda’dan sözde soykırım kararı

66
reklam alani

Hollanda Dışişleri Bakanı Vekili Sigrid Kaag, Hollanda parlamentosunda gündeme gelen 1915 olaylarıyla ilgili, “Hollanda hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bağlayıcı bir karar ya da Srebrenitsa olayında olduğu gibi uluslararası mahkeme tarafından verilen bir hüküm olduğu zaman soykırımdan bahsedebilir.” dedi.

Kaag, Hollanda parlamentosunda gündeme gelen 1915 olaylarıyla ilgili oturumda, milletvekillerinin yönelttiği soruları yanıtladı.

AA’nın haberine göre, Hollanda hükümetinin, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddiaları konusunda itidalli davranılması gerektiği düşüncesinde olduğunu belirten Kaag, “Hollanda hükümeti, BM tarafından bağlayıcı bir karar ya da Srebrenitsa olayında olduğu gibi uluslararası mahkeme tarafından verilen bir hüküm olduğu zaman soykırımdan bahsedebilir.” dedi.

“İKİ ÜLKE BİRLİKTE ÇALIŞARAK YAŞANANLARI ORTAYA KOYMALI”

Kaag, bunun Ermenistan ve Türkiye arasında bir sorun olduğunu dile getirerek “İki ülke birlikte çalışarak uzlaşmak için beraber adım atmalı ve yaşananları ortaya koymalı.” ifadesini kullandı.

Hükümet protokolüne işaret eden Kaag, “Soykırımların tanınmasında, uluslararası mahkemelerin hükümleri, BM’nin bilimsel araştırma ve bulgularındaki açık ve net olan sonuçları Hollanda hükümeti için yönlendiricidir. Hükümet, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunun, Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ne göre hareket ediyor.” diye konuştu.

Hollanda Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’deki büyükelçisini 5 Şubat’ta resmi olarak çektiğini açıklamasının ardından, 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanımaya hazırlandığı haberlerinin ardından, Hollanda’nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy yaptığı yazılı açıklamada, “Türkiye’nin 1915 olaylarına ilişkin tutumu, tarihi olgulara ve hukuki normlara dayalıdır. Avrupa hukukuna yerleşmiş içtihatlar, 1915 olaylarının meşru bir tartışma konusu olduğunu hükme bağlamıştır. Hal böyleyken, Türkiye ve Türk milletinin hassasiyetle yaklaştığı 1915 olayları konusunu tarihi ve hukuki bağlamından kopararak, siyasileştirmeye yönelik girişimlerin kabul edilmesi mümkün değildir. Hollandalı siyasetçileri Türkiye’ye yönelik önyargılı tutumlarını gözden geçirmeye ve tarihi siyasallaştırmamaya davet ediyoruz.” dedi.

Hollanda’nın, bu tarihi meselenin çözümüne katkı vermek istiyorsa, 2005’ten bu yana Türkiye’nin ısrarla önerdiği, Osmanlı tarihi uzmanı bilim insanlarına açık bağımsız bir Ortak Tarih Komisyonu kurulması teklifine destek verebileceğine dikkati çeken Aksoy açıklamasında, “Hollanda’nın ülkemizle ilişkilerini normalleştirme iradesi bulunup bulunmadığının da bir göstergesi olacak bu konu hakkındaki görüşlerimiz ve beklentilerimiz Bakanlığımıza davet edilen Hollanda’nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarına da iletilmiştir.” ifadelerine yer verdi.

Türkiye, Mart 2017’de Türk bakanların Hollanda’da yapacağı toplantıların engellenmesi üzerine Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi’nin Türkiye’ye alınmayacağı açıklamıştı. Diplomatik kaynaklar, Türk tarafının krizin patlak verdiği dönemde Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Cornelis Van Rij’in Ankara’ya dönmesini istemediğini muhataplarına ilettiğini hatırlatmıştı.

Koalisyon ortağı Hıristiyan Birliği (CU) Milletvekili Joel Voordewind, yaptığı açıklamada, parlamentoda çoğunluğunun 1915’de yaşanan olayların “soykırım” olarak tanınmasından yana olduğunu belirtti.

Hollanda parlamentosu, hükümetten 24 Nisan’daki “soykırım anması” için Ermenistan’ın başkenti Erivan’a güçlü bir sinyal göstergesi olarak ilk kez bakan düzeyinde temsilci göndermesini de istiyor. Hükümet ise bu öneriye henüz yanıt vermedi.

Hollanda meclisinin talebi üzerine Hollanda hükümeti, politikacıların genel anlamda ve terör örgütü DEAŞ’ın işlediği suçlar bağlamında “soykırım” terimini kullanıp kullanamayacaklarını irdelemek için bir yıl önce “Uluslararası Hukuk Dış Danışmanı” (EVA) ve “Uluslararası Konularda Tavsiye Komitesi” (CAVV) adlı komisyonlara rapor hazırlattı.

Ermeni iddiaları çerçevesinde karar alan parlamentoların örnek olarak belirtildiği raporda, tarihi olaylardan çok halihazırda devam olaylara yönelik değerlendirmelere yer verildi. Hollanda meclisinin dikkate almadığı tavsiye raporunda, “yeterli delil bulunmaması durumunda itidalli davranılması gerektiği” vurgulandı.

Ayrıca “soykırım ya da insanlığa karşı suçun yasal boyutundan bahsin sadece bir hakim tarafından belirlenebileceğine yönelik açıklamaların dikkate alınması gerektiği” tavsiyesi de raporda yer aldı.

“İTİDAL GEREKLİDİR”

Parlamentonun bağımsız bir duruş sergileyebileceği ancak uluslararası hukuka göre buna özel önem atfedilemeyeceği belirtilen raporda, “Parlamento, soykırım ya da insanlığa karşı suç işlendiğine veya işleniyor olduğuna dair hükümeti tutum almaya davet edebilir.” ifadesine yer verildi.

Raporun sonuç ve tavsiyeler bölümünde de “Hükümetler ve parlamentolar, soykırım ya da insanlığa karşı suç konularında fikir beyan edebilseler de bu konularda itidal gereklidir. Yeterli, güvenilir ve kayıtlı gerçeklerin bulunmaması durumunda derinlemesine inceleme şarttır ve itidal tercih edilir.” ifadesi yer aldı.

 

Paylaş