Gürcafer, mülkiyet sorununun mahkemede değil müzakere masasında çözülebileceğini söyledi.

86
reklam alani

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, mahkemeye götürülen mülkiyet sorunu davalarına değinerek, bu sorunun mahkeme koridorlarında değil müzakere masasında çözülebileceğini kaydetti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Taşınmaz Mal Komisyonu’nun geçerliliğini tanıdığına ve Dimopulos kararıyla mülkiyetin bugünkü kullanıcısına da hak tanıdığına vurgu yapan Gürcafer, bu gelişmelerin yabancı alıcıların KKTC’de edindikleri taşınmazlar üzerindeki mülkiyetin statüsü konusundaki endişeleri ortadan kaldırdığını belirtti.

Gürcafer, yaptığı yazılı açıklamada, mülkiyet sorunu konusunda bir kez daha Rum tarafınca KKTC aleyhine hüküm almak amacıyla mahkemeye başvurulduğunu belirtti.

1974 sonrası ortaya çıkmış bireysel sorunların çözümlenebilmesinin ancak Kıbrıs sorununun kapsamlı bir çözümle nihayete ermesiyle mümkün olduğunu belirten Gürcafer, çözüm arayışının yerinin mahkeme koridorları değil görüşme masası olduğunu kaydetti.

Cafer Gürcafer, AİHM’nin dahi Kıbrıs’taki mülkiyet sorunlarında hukuk yoluyla bir yere varılamayacağının sinyallerini her fırsatta verdiğini söyledi. Gürcafer, bunun en önemli örneğinin de AİHM’in Cumhuriyet Meclisi’nin Aralık 2005’te kabul ettiği 67/2005 sayılı yasayla kurularak 17 Mart 2006’da faaliyete geçen Taşınmaz Mal Komisyonu’nun geçerliliğini tanıması ve Mart 2010 Dimopulos Kararı ile mülkiyetin bugünkü kullanıcısına hak tanıması olduğunu kaydetti.

“PROVOKASYONDAN BAŞKA BİRŞEY DEĞİL”

Gürcafer açıklamasına şöyle devam etti:

“Bu gelişmelerden sonra yabancı alıcıların KKTC’de edindikleri taşınmazlar üzerindeki mülkiyetin statüsü konusundaki endişeleri de ortadan kalkmıştır. Bu nedenle bahse konu gelişmeden ötürü inşaat sektörümüzün olumsuz etkileneceği hususunda bir endişemiz yoktur. Kıbrıs sorunu artık iki toplumun geleceğini ilgilendiren bir sorun olmaktan çıkmış, gelinen noktada yalnızca Akdeniz’i de değil tüm dünya barışını etkiler bir hal almıştır.

Bizler her zaman, bunun bilinciyle kapsamlı çözümün zorlayıcısı olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Kıbrıs Türk tarafını uluslararası hukukta sıkıştırmaya yönelik atılan bu tür adımlar çözüm sürecine yönelik yapılan provokasyondan başka bir şey değildir ve Kıbrıs Türkü’nü çözüm istencinden uzaklaştırmaktan, taraflar arasında gerginliği tırmandırmaktan başka hiçbir amaca hizmet etmemektedir.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, hukuki ve siyasi süreçte yetkililerle istişare halinde ve birlikte hareket ederek söz konusu araziye inşaat yapmaya başlayan üyesinin haklı davasında yanında olacaktır.”

Paylaş