Erbakan’ın akademisyenlikten başbakanlığa uzanan hayatı…

150
reklam alani

Parlak bir mühendis, yorulmak bilmeyen bir siyasetçi bir dava adamı: Necmettin Erbakan. Darbelere, kurduğu partilerin kapatılmasına ve siyaset yasaklarına rağmen bildiği yolda ilerlemeye devam etti. Son nefesine kadar aktif siyasetin içinde kaldı. İşte, siyaset dünyasına damgasını vuran Erbakan’ın hayatından satır başları…

1974’te Başbakan yardımcısı olan Erbakan, tarihi zaferle ilgili ezber bozan detay veriyor: Ecevit İngiltere’de iken askere talimatı kesin verdik ve gemileri yüklettik.

 

Eski Başbakanlardan merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın geride bıraktığı notlardan Milli Gazete Ankara Kitap Kulübü’nün hazırladığı Davam adlı kitap, Milli Gazete tarafından yayımlandı. Editörlüğünü gazeteci Mustafa Yılmaz’ın yaptığı 5 bin sayfalık notlardan hazırlanan kitapta, Milli Görüş lideri Prof. Erbakan’ın Türkiye siyaset tarihinin önemli olaylarına dair anıları ve bakış açılarını içeren hatıraları yer aldı. Kitabın en ilgi çekici bölümlerdinden birini, Kıbrıs Barış Harekatı’na giden sürecin anlatıldığı kısım oluşturdu. Necmettin Erbakan’ın, Kıbrıs Barış Harekatı’na ilişkin şu anısına yer verildi: “Ecevit, İngiltere’ye gidecek. İngilizlerin ne diyeceği belli değil. Biz hükümetin MSP kanadı olarak Ecevit, Afyon’da iken Genel İdare Kurulu toplantımızı yapmış ve ‘Mutlaka müdahale lazım’ kararını almıştık.”

İki kez vazgeçilmiş 

Erbakan tarihi günü anlatmaya devam ediyor: “Halk Partisi’nin önemli kısmı ‘Bu macera olur. Sakın böyle yapılmasın. Bu bütün dünyaya savaş açmak demektir’ diyordur. Bu yüzden, ne bakanlar kurulu olarak ne Milli Güvenlik Kurulu olarak kesin bir karara varılmamıştı. Bununla beraber olayın gecikmemesi gerektiği için Ecevit’i uğurladıktan sonra, havaalanında askerlere ‘Yükleyin bu harekatı başlatın’ dedim. (…) Kuvvet komutanları, ‘Bize kesin emir verilmesi lazım çünkü bizim askerimiz iki defa düş kırıklığına uğrramıştır. Bize ‘gemileri yükleyin’ dendi. Biz de yükledik. Arkasından ABD Başkanı Johnson’un mektubu üzerine ‘Hayır geri dönün’ dediler. Biz askeri İskenderun’a geri indirdik. İkinci kez Sayın Demirel zamanında ‘Gemileri yükleyin’ dendi, yükledik. Ancak ikinci kez de askerimizi Kıbrıs yerine kendi topraklarımıza çıkardık. Tekrar aynısı olacaksa askeri artık hiç bir zaman harekatın yapılacağına inandıramayız’ dediler.”

Ecevit’i ikna odasına aldık

“Sayın Ecevit Londra’dan döndüğü zaman gemiler yüklenmişti. Ertesi gün Liman’dan ayrılacakları noktada idik. Komutanlarla beraber Ecevit’i ikna noktasında hazırlık yapmıştık. Allah’ın büyük lütfudur ki bize 500 tane şehitle bu harekatı başarmak nasip olmuştur.”

Motor üretmemizi Batı istemedi

‘Davam’ kitabının bir başka çarpıcı noktası da yerli otomobil konusunda Türkiye’de çalışan ilk mühendislerden olan Necmettin Erbakan’ın, konuya ilişkin yabancıların bakışını anlatan bölüm oldu. Yerli otomobilin ilk üretildiği Gümüş Motor Fabrikası’nın dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in de de ziyaret eettiğinin belirtildiği kitapta, Menderes’in, fabrikaya 1 milyon 300 bin dolarlık destekte bulunduğu kaydediliyor. Yabancıların Türkiye’nin kalkınma hamlesine şeftali üretsinler gözüyle baktığını söyleyen Erbakan, anısını şu sözlerle anlatıyor: “Gümüş Motor’un ilk prototipi yapılıp test için ilgili makamlara götürüldüğünde bir engel çıktı. Neymiş? Avrupa standartlarına göre 5,6 litre olması gereken yakıt, bizim motorda 5,7 litre çıkmış. Bunun için onay veremeyeceklerini söylediler. Geri dönüp tekrar çalışmaya başladık. Gümüş Motor’u, Avrupa standartlarının dahi altında, saatte 5,5 litre motorin harcar hâle getirdik. Yine standartlara uygun olmadığı gerekçesiyle reddedildi. Tabii ki mesele aslında standart meselesi değildi. Mesele, Türkiye’nin şeftali yerine, motor üretmek istemesiydi. O yıllarda düzenlenen otomobil kongresinde, ‘şeftaliden başka bir şey üretemeyiz’ diyenlere, kürsüye çıkıp, ‘işte motor üretildi’ diye gösterince hepsinin sesi kesildi.”

Başarılarla dolu bir eğitim hayatı

Siyasetin önemli isimlerinden Necmettin Erbakan, 1926 yılında Sinop’ta dünyaya geldi. Babası Ağır Ceza Reisi Mehmet Sabri Erbakan’ın görevi nedeniyle ilköğrenimini çeşitli şehirlerde tamamladı. Eğitim hayatının her dönemi başarılarla doluydu. İstanbul Erkek Lisesi’ni 1943 yılında birincilikle bitirdi. İstanbul Teknik Üniversitesi’ne sınavda çok iyi bir puan aldığı için ikinci sınıftan başladı. 1948’de İTÜ Makine Fakültesi Motorlar Kürsüsünde asistan olarak görev aldı.

Erbakan, daha sonra İTÜ tarafından 1951 yılında Almanya’daki Aachen Teknik Üniversitesi’ne gönderildi. Alman ordusu için araştırma yapan DVL Merkezi’nde üç tez hazırladı. Bunlardan biri “Dizel motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuştuğunun matematiksel izahı” ile ilgiliydi. Erbakan, Almanya’daki başarılarıyla kısa sürede göz doldurdu. Leopard tanklarının üretildiği motor fabrikasında başmühendis olarak çalıştı.

Gümüş Motor macerası

Necmettin Erbakan, Türkiye’ye döndükten sonra bir grup arkadaşıyla 1956’da Gümüş Motor Fabrikası’nı kurdu. Erbakan öncülüğünde kurulan Gümüş Motor, saatte 5.5 litre motorin harcıyordu ki, bu Avrupa standartlarının bile altındaydı. 1969 yılında Odalar Birliği Başkanı seçilen Erbakan, buradaki görevinden Ankara Valiliği’nin emriyle uzaklaştırıldı.

Siyasete 1969’da girdi

Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 1969 yılında önemli bir karar aldı; siyasete girdi. O yıl yapılan seçimlere bağımsız olarak katıldı ve kazandı. Artık Konya milletvekiliydi. 24 Ocak 1970’te, 17 arkadaşıyla birlikte Milli Nizam Partisi’ni kurdu. Ancak Milli Nizam Partisi, 12 Mart darbesinin ardından kapatıldı. 1972’de bu kez, Milli Selamet Partisi’ni hayata geçirdi. 1973 seçimlerinde Milli Selamet Partisi, 48 milletvekili ve 3 senatör çıkardı. MSP, 1974 yılında Cumhuriyet Halk Partisi ile koalisyona gitti. Bülent Ecevit’in kurduğu hükümette Başbakan Yardımcılığı koltuğu Erbakan’a verildi. Koalisyon, Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştiren hükümet olarak tarihteki yerini aldı. Erbakan daha sonra, Süleyman Demirel’in öncülük ettiği Milliyetçi Cephe hükümetlerine ortak oldu.

Refah Partisi’ni kurdu

12 Eylül Askeri Darbesi, diğer liderler gibi Erbakan’ı da siyasi yasaklı hale getirdi. Dahası, cezaevi günleri başladı; 9 ay hapis yattı. 1983 yılında, Erbakan için yeni bir sayfa açıldı; Refah Partisi kuruldu. Ne var ki Erbakan yasaklıydı… Bu nedenle partinin başında Ahmet Tekdal vardı. Necmettin Erbakan, 1987 yılında siyaset yasağının kalkmasıyla Refah Partisi’nin başına geçti. Refah Partisi için, 1994 yerel seçimleri sıçrama tahtası oldu. Parti, seçimlerde üçüncü sırada yer aldı. Ancak İstanbul ve Ankara gibi iki büyük şehri kazanarak tam bir sürpriz yaptı. İstanbul artık Recep Tayyip Erdoğan’a, Ankara ise Melih Gökçek’e emanetti.

28 Şubat postmodern darbesi

Refah Partisi, yerel seçimlerdeki başarısını 1995 genel seçimlerine taşıdı, sandıktan birinci çıktı. Ne var ki Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümeti kurma görevini Erbakan’a vermedi. Bunun üzerine kurulan DYP-ANAP hükümetinin ömrü üç ay sürdü. Koalisyonun kısa sürede dağılmasından sonra Demirel, hükümeti kurma görevini bu kez Erbakan’a devretti. Böylece Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi, 1996’da 54. Hükümeti kurdu.

Erbakan’ın Başbakanlığında kurulan hükümet için 1997 yılının 28 Şubat günü toplanan Milli Güvenlik Kurulu dönüm noktası oldu. Bu, aynı zamanda Türkiye için de bir dönüm noktasıydı. Tarihe “Postmodern Darbe” olarak geçen 28 Şubat kararları o toplantıda alındı. 27 Mayıs’ta Refah Partisi’nin kapatılması istemiyle dava açıldı. Erbakan, 30 Haziran’da istifa etti.

Yine siyaset yasağı

1997 yılı Erbakan için de Türkiye için de fırtına gibi geçiyordu. Refah Partisi’nin kapatılma ihtimali belirince yeni bir hamle yapıldı. Aralık ayında Fazilet Partisi kuruldu. Partinin Genel Başkanı Recai Kutan oldu. Beklenti, 16 Ocak 1998 günü gerçekleşti; Refah Partisi kapatıldı. Erbakan’a bir kez daha siyaset yasağı konuldu; yine 5 yıl siyasetten uzak kalacaktı. 2001 yılının Temmuzunda ise Saadet Partisi ile yeni bir süreç başladı. 2003 yılında partinin genel başkanı olan Necmettin Erbakan, 30 Ocak 2004’te görevini bıraktı. 17 Ekim 2010’da yeniden partisinin başına geçti.

Soluk soluğa geçen bir ömür 27 Şubat 2011 günü noktalandı. Necmettin Erbakan, solunum yetersizliğine bağlı kalp ve çoklu organ yetmezliği sebebiyle hayata gözlerini yumdu. Erbakan’ın ölümü sevenlerini yasa boğdu. O dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan, Erbakan’ın vefatına ilişkin şunları söyledi:

“Türkiye’ye çok önemli hizmetler kazandırmış, Türk siyasetinde kendisine mümtaz bir yer edinmiş. Ayrıca ömrünü öğrenmeye ve öğretmeye adamış bir siyasetçi ve ilim adamıydı. Şahsıyla, mücadelesiyle, davasıyla, ilkeleriyle olduğu kadar bir insan olarak, bir hoca olarak, bir lider olarak da genç nesillere güzel bir örnek teşkil etti. Mekanı cennet olsun. Allah’ın rahmeti üzerine olsun diyorum. Allah ondan razı olsun diyorum. Öğrettikleriyle, aktardıklarıyla, mücadeleci kişiliğiyle her daim kendisini şükranla, minnetle yad edeceğimizi ifade etmek istiyorum.”

Erbakan’ın cenazesi için ilk tören Ankara’da Hacı Bayram Veli Camii’nde yapıldı. Ardından İstanbul’a getirilerek Fatih Camii’nde cenaze daha düzenlendi. Yüzbinlerce kişinin katıldığı cenaze töreninde büyük izdiham yaşandı. Kalabalık nedeniyle cenaze aracı adım adım ilerleyebildi. Devletin zirvesi de Erbakan’ı son yolculuğunda yalnız bırakmadı. Erbakan’ın cenazesi Merkez Efendi Mezarlığı’nda eşinin yanına defnedildi.

 

Paylaş