En Yaşlı Kıbrıs Gazisinin Uzun Yaşam Sırrı Tarhana Çorbasında

63
reklam alani

Türkiye Muharip Gaziler Derneğinin (TÜMGAZİDER) kurucu şube başkanlığını yapan, “en yaşlı Kıbrıs Gazisi” unvanını taşıyan, aynı zamanda Kore gazisi 95 yaşındaki emekli Hakim Kıdemli Albay Ali Cesuroğlu, ilerleyen yaşına rağmen gaziler ve aileleri için hukuk mücadelesine devam ediyor.

Kastamonu’da merkeze bağlı Çavundur Köyünde 1 Eylül 1923’te dünyaya gelen emekli Hakim Albay Ali Cesuroğlu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezuniyetinin ardından 1948’de İstanbul 3. Zırhlı Tugayı’nda göreve başladı. 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’na katılan Cesuroğlu, 4 yıl sonra Ankara MamakKolordu Mahkemesinden emekliye ayrıldı.

İlerleyen yaşına rağmen vatana hizmetten vazgeçmeyen Cesuroğlu, 2010’da kurucu şube başkanlığını yaptığı TÜMGAZİDER aracılığıyla gaziler ve yakınları için hukuk mücadelesi yürütüyor.

Cesuroğlu, Kastamonu’daki tek gazi subay olmasının yanında, “Çanakkale Türküsü”nü arşive kazandıran merhum ozanlardan İhsan Ozanoğlu’nun yaşayan tek öğrencisi unvanına sahip bulunuyor.

 

Annesi ve babasının da kendisi gibi uzun yaşam sürdüğünü anlatan Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kastamonu Şube Başkanı (TÜMGAZİDER) emekli Hakim Kıdemli Albay Ali Cesuroğlu, “Annem Zehra Hanım 88 yaşında vefat etti. Babam da 90 yaşında vefat etti. Her ikisi de 1898 doğumluydu. Zengin bir aile değildik. Bir çift öküzümüz ve bir ineğimiz vardı. Köyde doğdum. 1., 2., ve 3’ncü sınıfı caminin yanında asma şeklinde yapılan bir odada, 6 köyün öğrencileriyle birlikte toplamda 30 öğrenciyle birlikte okudum. 1944 yılında liseyi bitirdim. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kayıt oldum. 1948 yılında Hukuk Fakültesi’ni bitirdim. Hakimlik stajından sonra 1949 yılında İstanbul Rami’de bulunan 23’ncü Tümen’deki Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne hakim olarak atandım. Çocukken yoksulduk. İstiklal Savaşı’nın yoksulluğu bu memleketin üzerine çökmüştü, bir taraftan da 1930’larda başlayan Dünya ekonomik krizi vardı. Bu ikisi birleştiği zaman çok sıkıntılı günler yaşandı. Öyle an oldu ki bir ekşi marmeladına ekmeği doğrayıp geçirdiğimiz geceleri hatırlıyorum. Ona rağmen belki genetik, belki de başka bir nedenden çok sağlıklı bir bünyeye sahip olmuşum” dedi.

“Tarhana çorbası olsun başka bir şey olmasın”

Uzun yaşamasının sırrını da açıklayan Cesuroğlu, sağlıklı beslenmesinin yanı sıra insanları da sevdiğini belirterek, “İnsanları seviyorum. Bir hırsım yok. Ayrıca herkesin iyi olmasını istiyorum. Sigara içmiyorum. Bugün için sağlıklı bir bünyeye sahibim. Doktora gittiğim zaman kalp yetmezliği olmadığını, tansiyon olmadığını öğrendim. Yaklaşık 40 senedir öksürdüğümü dahi hatırlamam. Şu anda da çok sağlıklıyım. Bir sıkıntım yok. Çevremdekiler, doktorlar yaşımı öğrendiklerinde çok şaşırıyorlar. Bana inanmıyorlar. Doktorlar dahi 75-76 yaşında olduğumuzu söylüyorlar. Yaşımı kendim söylediğimde doktorlar bu yaşıma kadar sağlıklı yaşadığım için ne yiyip ne içtiğimi merak ediyorlar. Hiçbir şeyi kafama takmam. Psikolojik olarak iyi durumdayım. Tarhana çorbası içerek bu günlere kadar geldim. Tarhana çorbası olsun başka bir şey olmasın. Tüm günümü tarhana çorbası ile geçiririm” diye konuştu.

Paylaş