Dışişleri Bakanlığı, Tusk’ın tutumunun kabul edilmez olduğunu belirtti..

90
reklam alani

Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Tusk’ın Kıbrıs Rum Yönetimi’ni kayıran tutumunun kabul edilmez olduğunu vurguladı ve bu tavırdan vazgeçilmesi gerektiğini belirtti.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk’ın, 23 Şubat’ta 27 üye ülkenin devlet veya hükümet başkanlarının katılımıyla gerçekleşen AB gayrıresmi toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz bölgesinde sürdürmekte olduğu tek yanlı faaliyet ve haksız iddialara destek mahiyetindeki ifadelerinin teessüfle karşılandığı kaydedildi.

Tusk’ın bahse konu açıklamasında, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki Kıbrıs Türk tarafının rızasıyla devam eden varlığını ve çalışmalarını “yasadışı ihlaller” olarak tanımlamasının, bölge gerçekleri ve uluslararası hukuk ile bağdaşmadığı ifade edilen açıklamada, “Doğu Akdeniz’de en uzun sahillere sahip olan Türkiye açısından da, bir bölge devletinin haklarını keyfi şekilde yok saymaya kalkışan bu yaklaşım kabul edilemezdir” denildi.

KIBRIS TÜRKÜ’NÜ GÖZ ARDI ETME

Avrupa Birliği’nin Kıbrıs Türkü’nü ve meşru haklarını unutmaya ve göz ardı etmeye devam etmesinin başka bir vahim husus olduğu kaydedilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

“Bu yaklaşım – yani Kıbrıs Türkü’nün iradesini görmezden gelme, Kıbrıslı Türklere de ait olduğunu herkesin kabul ettiği bu kaynaklardan bahsederken Kıbrıs Türk makamlarını dikkate almama, Kıbrıs Türk halkının haklarından bahsetmeme ve adını dahi anmama– AB’nin bunca yıldır sürekli tekrar etmekte olduğu hatalı yaklaşımın devamından, yanlışta ısrardan başka bir şey değildir.”

İSTEKSİZLİK VE ÇÖZÜMSÜZLÜĞE TEŞVİK EDİLDİ

Rum yönetiminin kayrılmasının, doğal kaynaklar ve Kıbrıs Türküne yönelik izolasyonun sona erdirilmesi çabalarına köstek yarattığı kaydedilen açıklamada, Kıbrıs Türklerinin rızası olmadan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne koşulsuz olarak Avrupa Birliği üyeliği sunulmasının “Kıbrıs Rum tarafını isteksizliğe ve çözümsüzlüğe daha da teşvik ettiği” kaydedildi.

Açıklamada, “AB’nin doğal kaynaklar konusundaki bu son yaklaşımı bizleri benzer bir sonuca doğru hızla sürüklemektedir. Bu durumun bir an önce idrak edilmesini ve AB’nin – Kıbrıs’ta karşılıklı kabul edilebilir ve adil bir yapının oluşmasını gerçekten arzu ediyorsa – bu haksız yaklaşımını terk etmesini bekliyoruz” denildi.

Kıbrıs Türk halkının haklarından kesinlikle vazgeçmeyeceği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Tusk’ın, Kıbrıslı Türklerin varlığından dahi söz etmeyen ve yalnızca Kıbrıs Rum tarafının doğal gaz kaynakları üzerindeki haklarından söz eden bir açıklamada bulunması kabul edilebilecek bir husus değildir.

Ayrıca, AB’nin ‘dayanışma’ kavramından hareketle, sorgulama ihtiyacı duymadan, Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’yi dinlemeden, gözü kapalı bir şekilde Rum tarafına vermekte olduğu destek, Kıbrıs Türk halkının gözünde saygınlığını daha da azaltmaktadır. AB yetkililerinin Kıbrıs Türk halkını ‘dayanışma’ kavramına dâhil etmiyor oluşunun yarattığı bu adaletsizliğin bir an önce sonlandırılması gerekmektedir.”

 

Paylaş